Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2401 Esas 2020/3454 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2401
Karar No: 2020/3454
Karar Tarihi: 05.11.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2401 Esas 2020/3454 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini ancak ihraç kararının kendisine tebliğ edilmediğini öne sürerek kararın iptal edilmesi ve ödenmeyen aidatların iade edilmesi için dava açmıştır. Davalı ise davacının aidatlarını ödemediği ve ihtar edilmesine rağmen üyelikten ihraç edildiğini savunarak davanın reddedilmesini talep etmiştir. Yargılama sonucunda mahkeme, kooperatifin tasfiye kararı aldığını ve aidatların cüzi miktarlarda alındığını, davacının uzun süre kooperatifte uğramamasının zımnen ihracını kabul etmek anlamına gelmediğini, ilanen yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve alacağın misli olmadığı sonucuna vararak davanın kabul edilmesine karar vermiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiştir ancak itirazları yerinde görülmemiştir. Bu kararda HMK 2. Maddesi'in davacı lehine yorumlanması gerektiği belirtilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2017/2401 E.  ,  2020/3454 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden 2007 yılında ihraç edildiğini, bu hususu 2012 yılında öğrendiğini, ihtarnamelerin ve ihraç kararının tebliğ edilmediğini, ihraç kararının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini, kabul edilmemesi halinde müvekkilin davalı kooperatife ödediği aidatların güncel değeri ile iadesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının aidatları ödememesi üzerine ihtar edilip, üyelikten ihraç edildiğini, tebligatların kooperatife bildirdiği adrese yapıldığını, davanın süre geçtikten sonra açıldığını savunarak, reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; kooperatifin 06/04/2008 tarihinde tasfiye kararı aldığı ve alınan aidatların kooperatifin genel yönetim giderlerini karşılamak için cüzi miktarda alındığı ve HMK 2.maddesinin davacı lehine yorumlanması gerektiği, fiilen arsa kooperatifi olan davalı kooperatifin davacının uzun süre kooperatife uğramamasının zımnen ihracını kabul ettiği anlamına gelmeyeceği, zaten 2006 yılında fiilen amacını gerkçekleştirdiği, 2.ihtarnamenin ve ilanen yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve davacının ödenmeyen borcu ile kaybettiği arsanın rayiç değeri nazara alındığında ayrıca davalı kooperatifin davacıdan olan alacağını davacı adına kayıtlı arsadan almasının mümkün olup alacağın misli olmadığı anlaşıldığından davacının ihracına yönelik yönetim kurulu kararının hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.