11. Hukuk Dairesi 2016/4277 E. , 2016/5691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2015
NUMARASI : 2015/429-2015/701
Taraflar arasında görülen davada ... .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/11/2015 tarih ve 2015/429-2015/701 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, yüksek oranda kâr verileceği ve parasını istediği her an geri alabileceği taahhüdünde bulunulması karşısında toplam 8.240 DM"yi belge karşılığında davalılara verdiğini, kısa bir süre sonra ihtiyacı nedeniyle ödediği parayı talep ettiğini, ancak davalı tarafça ödenmediğini, davalıların para toplama faaliyetinin Bankalar Kanunu’na, TTK"ya ve SPK’ya aykırı olduğunu, hisse senetlerinin usulsüz olarak halka arz edildiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, müvekkiline süresi içinde hisse senedi teslimi yapılmadığını, şirket ana sözleşmesinin ihlal edildiğini, şirket yöneticilerinin TTK’nın 67"nci maddesine ve SPK’ya muhalefet suçlarından ceza aldığını ileri sürerek, davalılara verilen 8.240 DM karşılığı 8.190,17 TL"nın en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin davalı şirketlerle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, mevzuata aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının müvekkili şirketlerin ortağı olduğunu, bu ortaklığın mevzuata uygun geçerli bir ortaklık niteliğinde bulunduğunu, müvekkili şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul ve diğer ilgili tüm resmi makamlar ile özel denetçiler tarafından faaliyetleri denetlenen çok ortaklı halka açık anonim şirketler olduklarını, TTK"nın 329. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketlerin tasfiye halinde olmadıklarını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olayda hisse bedelinin davalı şirkete değil şahısa ödenmesi ve davalı şirketin kasasına yapılan bir ödeme olmaması olgusu gözetildiğinde bu durumun davalıya ait mizan kaydında görülmemesinin doğal olduğu, davalı tarafından kullanılan hileli davranışlarla davacının yanılgıya düşürüldüğü yönünde herhangi bir delil elde edilemediği, müterafik kusur durumunun bulunmadığı, davacı tarafça davalıya ödünç para verildiğinin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacı ile taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, bedel istemine yönelik talebin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. ve ... ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tesbiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının "... Gıda San. ve Tic. A.Ş. Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi" başlıklı iki adet belgeye istinaden hisseyi dava dışı üçüncü kişiden devraldığı, bedelin davalı şirkete ait mizan kaydında görünmemesinin doğal olduğu, davalı tarafından kullanılan hilelerle davacının yanılgıya düşürüldüğü yönünde herhangi bir delil elde edilemediği gerekçesiyle, davalılar ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. ve ... ... hakkındaki bedel istemine ilişkin talebin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Ancak, Dairemizden geçen diğer emsal dosyalardan da anlaşılacağı üzere ... Grubuna dahil bazı şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla yukarıda belirtilen belgeler gibi belgeler karşılığında para tahsil ettikleri, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kulllanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri böylelikle haksız fiilde bulundukları anlaşılmaktadır. Nitekim uyulan bozma ilamımızda da sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, olayın haksız fiil olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup davalı şirketin unvanını taşıyan belgede hisse devraldığının belirtilmesi ve bu bedelin miktarı konusunda davalı tarafın bir itirazının da bulunmaması karşısında davalıların ödenen bedelden sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bedel istemine ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davalı ... İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. yönünden davanın husumet sebebiyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmeyip, karar düzeltme kararınına göre ... İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. dışındaki diğer davalılar vekili temyiz etmesi nedeniyle ikinci bozma öncesi ... İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. hakkında verilen husumetten red kararı kesinleşmiştir. Bu durumda, mahkemece, hakkındaki husumetten red kararı kesinleşen davalı ... İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken bu davalı hakkında da yeniden davanın kısmen reddine karar verilip, davacı aleyhine mükerrer tahsilata yol açacak şekilde bu davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
4-Davalı ... İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; yukarıda açıklandığı üzere temyiz eden davalı hakkındaki husumetten red kararı kesinleşmesine rağmen yeniden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı ... İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. ve ... ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. yararına BOZULMASINA; ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacı ve davalı ... ... İth. Mad. Paz. ve Tic. A.Ş"ye iadesine, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.