11. Hukuk Dairesi 2016/4715 E. , 2016/5689 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 09/12/2015
NUMARASI : 2015/756-2015/793
Taraflar arasında görülen davada ... .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.12.2015 tarih ve 2015/756-2015/793 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği garantisiyle binlerce kişiden para topladıklarını, bu kapsamda müvekkilinden de hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi başlıklı belge karşılığında para alındığını, ancak müvekkilince istenmesine rağmen alınan paranın geri ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, TTK, Bankalar Kanunu ve SPK hükümlerinin ihlal edildiğini, anılan kanunlar uyarınca müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının mümkün bulunmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK"nın 336. maddesi uyarınca davalı ... ..."ın da ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, 23.000 DM karşılığı 21.870,71 TL alacağın avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının müvekkili ... ..."nin ortağı olduğunu, bu ortaklığın mevzuata uygun geçerli bir ortaklık niteliğinde bulunduğunu, müvekkili şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul ve diğer ilgili tüm resmi makamlar ile özel denetçiler tarafından faaliyetleri denetlenen çok ortaklı halka açık anonim şirketler olduklarını, TTK"nın 329. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketlerin tasfiye halinde olmadıklarını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, bozma ilamına uyularak oluşan usuli kazanılmış hak karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davacının zararından davalı şirketler ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıyla davalı ... ... arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 21.232,17 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalılar ... ... ve ... ... vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekili, alacağın avans faiziyle tahsilini talep etmiştir. Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davanın kısmen kabulü ile alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmemiş, sadece davalılar ... ... ve davalı ... ... İht. Mad. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyizi üzerine karar, yine eksik araştırma gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda, ikinci bozma öncesi verilen tahsil hükmü davacı tarafça temyiz edilmediğinden faiz türü yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Böylece, mahkemece, alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken talep gibi avans faiziyle tahsil hükmü kurulması hatalı olmuş, kararın davalılar ... ... ve ... ... yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. yönünden davanın husumet sebebiyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmeyip ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. dışındaki diğer davalılar vekili temyiz etmesi nedeniyle ikinci bozma öncesi ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. hakkında verilen husumetten red kararı kesinleşmiştir. Bu durumda, mahkemece, hakkındaki husumetten red kararı kesinleşen davalı ... Gıda San. ve Tic. A. Ş. yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken bu davalı hakkında da davanın kabulüne dair hüküm kurulması yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... İht. Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. ve ... ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ... ve ... İht. Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar ... ... ve ... İht. Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. yararına BOZULMASINA; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. yararına BOZULMASINA, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.