11. Hukuk Dairesi 2016/4278 E. , 2016/5688 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 26/11/2015
NUMARASI : 2015/456-2015/704
Taraflar arasında görülen davada ... .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/11/2015 tarih ve 2015/456-2015/704 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği garantisiyle davalı şirket hisse senedi talep formu ibareli belge ile müvekkilinden para aldıklarını, istenmesine rağmen paranın ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, TTK, Bankalar Kanunu ve SPK mevzuatını ihlal ettiklerini, durumun soruşturmalarla sabit olduğunu, davalı şirketle ortaklık ilişkisinin bulunmadığını ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 14.588,25 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, diğer müvekkiline de husumet düşmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, bozma ilamına uyularak oluşan usuli kazanılmış hak karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, 14.588,25TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekili, alacağın avans faiziyle tahsilini talep etmiştir. Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davanın kısmen kabulü ile alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmemiş, davalılar vekilinin temyizi üzerine karar, yine eksik araştırma gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda, ikinci bozma öncesi verilen tahsil hükmü davacı tarafça temyiz edilmediğinden faiz türü yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Böylece, mahkemece, alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken talep gibi avans faiziyle tahsil hükmü kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmekteyse de söz konusu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki "ticari avans" ibaresi silinerek, yerine "kanuni" kelimesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından davacıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.