
Esas No: 2007/3267
Karar No: 2008/9
Karar Tarihi: 14.1.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/3267 Esas 2008/9 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Karaman İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2006
NUMARASI : 2005/156-2006/193
Davacı, davalı işveren nezdinde 1.11.1972 - 1.4.1974 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile sigortalılık başlanğıç tarihinin 1.11.1972 olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı sigortalılık başlanğıcının 1.11.1972 tarihi olduğunun ve davalı işyerinde 1.11.1972 - 1.4.1974 tarihleri arasında çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkeme yazılı gerekçelerle istemin reddine karar vermiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalı işyerinden verilmiş 1.11.1972 tarihli işe ilk giriş bildirgesinden başka 1.4.1973 ve 10.3.1974 tarihli iki adet giriş bildirgesinin daha bulunduğu işyerinin kuruma işe giriş bildirgeleri dışında bildirge ve bordro vermediği, dinlenen tanıklarında 1973 ve 1974 tarihli aynı işyerine giriş yaptıklarına ilişkin giriş bildirgelerinin bulunduğu, Mahkemenin ise bilirkişinin araştırmaya yönelik görüşlerini dikkate almaksızın yaptığı araştırma ile sonuca gittiği anlaşılmaktadır.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin 506 sayılı Yasa"nın 2. maddesinin belirlediği biçimde eylemli olarak çalışmış olması da koşuldur. Bu yön Sosyal Sigortalar Kanununun 6. maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555 ve 2004/21-734, 2005/49 sayılı kararlarının da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davalının işyerinde eylemli olarak çalışıp, çalışmadığının özellikle davacının sigortalılık başlangıcı ile birlikte 11.11.1972 - 1.4.1974 tarihleri arasındaki çalışma süresinin tespitini talep ettiği de dikkate alınarak yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Yapılacak iş, davalı işyerinden kuruma dönem bordrolarının verilmemesi sebebiyle bordro tanıkları dinlenemeyeceğinden komşu işyerlerinin kayıt, belge ile belirlenmiş yada zabıta yoluyla araştırma yaptırılarak komşu olduğu tespit edilmiş kişilerin bilgilerine başvurmak, işyerinden verilmiş giriş bildirgeleri mevcut olan tanıkların beyanlarını yeniden değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.