23. Hukuk Dairesi 2014/1708 E. , 2014/6789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2012/273-2013/199
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının davacı kooperatifin ortağı olduğunu, ödemediği aidat bedelleri için icra takibi başlattıklarını, davalının haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, 844,00 TL asıl alacak, 1.500,54 TL işlemiş faiz olmak üzere 2.398,00 TL"lik kısma yönelik itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava emiştir.
Davalı vekili, davalının 2012 yılı Haziran ayı dahil olmak üzere toplam 2.456,00 TL ödeme yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; 2009 yılı Nisan ayından 2012 yılı Nisan ayına kadar olan dönem yönünden davalının 824,00 TL aidat ve 1.442,40 TL gecikme faizi borcunun olduğu, aylık gecikme faizinin %10 olarak uygulanacağının 05.06.2005 tarihli genel kurul kararı ile belirlendiği, bu oranın 30.06.2012 tarihine kadar uygulanması gerektiği, 01.07.2012 tarihinden itibaren ise 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 120. maddesindeki düzenlemeye göre temerrüt faiz oranının belirleneceği, takibe konu alacak miktarının likid, itirazın da haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile %40 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Davacı Vekilinin Temyiz İtirazlarının İncelenmesi Yönünden;
Temyiz kesinlik sınırının altında kalmış olan temyiz istemine katılma yolu ile temyiz de mümkün değildir. Bu itibarla, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmiştir.
2-Davalı Vekilinin Temyiz İtirazlarının İncelenmesi Yönünden;
a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
b) Dava, genel kurulca kararlaştırılan aidat ve gecikme zammının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğindedir. Genel kurulca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 818 sayılı BK’nın 101/2. ( 6098 sayılı TBK’nın m. 117. ) maddesine göre, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Öte yandan, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizi niteliğinde olup kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal faiz oranı uygulanmalıdır. Açıklanan nedenlerle, kooperatif genel kurulunca, aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınmasına karar verilen temerrüt faizi, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülen sınırı aşmamak kaydıyla, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabilir. Ancak 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunu"nun 7. maddesi yollamasıyla somut olayda da uygulanması gereken 6098 sayılı TBK"nın 120. maddesi"nde, temerrüt faizi ve temerrüt faizinin üst sınırı düzenlenmiştir. Buna göre, davacı kooperatif genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Belirtilen açıklamalar ve mevzuat hükümleri doğrultusunda; mahkemece, bilirkişiden hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak, takip tarihine kadar işlemiş faiz ile takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranının aylık %10 (yıllık %120) olarak hesaplanması yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.