8. Hukuk Dairesi 2013/20321 E. , 2014/2774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
... ile ... aralarındaki dava hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 27.01.2012 tarih ve 340/58 sayılı hükmün Daire"nin 10.06.2013 gün ve 9629/8684 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK"nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, anılan Kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK"nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye irad kaydına ve aşağıda dökümü yazılı 50,45 TL peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan 1,95 TL’nin karar düzeltme isteyen davalıdan alınmasına, 20.02.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, dava dilekçesiyle davalıyla tanıştıktan sonra evlenmeye karar verdiklerini; 07.10.2005 tarihinde evlendiklerini biri evlenmeden önce 01.07.2005 tarihinde, diğeri evlendikten sonra 28.10.2005 tarihinde olmak üzere...."da tapuya kayıtlı 2 adet daireyi toplam 130.000 Euro bedelli ödeyerek satın aldığını, yabancı uyruklu olması ve işlemlerin
uzun süreceğinin söylenmesi üzerine tapuyu davalı eşin üzerine kaydettirdiğini, eşinin bu daireleri işlemler tamamlandıktan sonra kendisine devretmeyi kabul ve beyan ettiğini; ancak bu devrin yapılmadığını, kendisinin eşi tarafından aldatılıp dolandırıldığını taraflar arasında boşanma davasının devam ettiği belirtilerek; davalının sebepsiz zenginleştiği miktar olarak 130.000 Euro karşılığı 246.506 TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın haksız olduğunu, tanık dinlenmesine muvafakat etmediğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, davanın hukuki nitelemesi gerekçeli kararda yapılmamış ise de; davacının talebinin kanunda düzenlenmemekle birlikte, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde yapılması mümkün bir "inanç sözleşmesi" niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay"ın 05.02.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca inanç sözleşmesinin parasal değeri davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan HUMK"nun 288. maddesindeki senetle ispat zorunluluğuna ilişkin miktarın üzerinde olduğu takdirde sözleşmenin varlığı ancak yazılı delille ispatlanabilir. Kuşkusuz yazılı delil olmamakla birlikte, yazılı delil başlangıcı mevcut ise, tanık dahil diğer delillerle tamamlayıcı ispatlama da mümkündür. Davacının yazılı delili bulunmamaktadır. Yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir delil de yoktur. Yazılı delille ispatlamanın mümkün olduğu durumlarda; ikrar, yemin gibi diğer kesin delillerle ispat yapılabileceğinden; mahkemece davacıya dayandığı yemin deliline başvurup-başvurmayacağı hatırlatılmış, yemin teklifi üzerine davalı yeminli beyanında, davacının dayandığı inanç sözleşmesi vakıasını inkar etmiştir. Böylece dava kanıtlanamamış ve mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hükmü davacı temyiz etmiştir. Temyiz incelemesi sonucu hüküm Dairemizce, "davacının talebinin evliliğin devamı sırasında edinilen taşınmaz yönünden katılma alacağı niteliğinde olduğu tarafların evliliğinin yargılama aşamasında yabancı boşanma kararının tanınması sureti ile sona erdiği ve davanın dinlenebilir hale geldiği, ancak taleple ilgili davaya bakma görevinin Aile mahkemesine ait olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği" gerekçesi ile bozulmuş; bu kez davalı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Yukarıda açıklandığı gibi; davacının katılma alacağına ilişkin bir davası mevcut değildir (kuşkusuz, davacı ayrıca katılma alacağı davası açma hakkına sahiptir.) Dava inanç sözleşmesine dayalı alacak davası olup, görevli mahkemede açılmıştır. İnanç sözleşmesi gösterilen delillerle kanıtlanamamıştır. Bu sebeple davalının karar düzeltme talebinin kabul edilerek, davanın reddine ilişkin hükmün, gerekçesine davanın açıklanan niteliği ile ilgili düzeltme eklenmek (HUMK. md.438/son) sureti ile onanması gerektiğini düşünüyorum. Açıklanan nedenlerle, sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddine ilşikin kararına katılamıyorum.20.02.2014