11. Hukuk Dairesi 2016/5203 E. , 2016/5685 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2016
NUMARASI : 2015/916-2016/41
Taraflar arasında görülen davada ... .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/01/2016 tarih ve 2015/916-2016/41 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 05.01.2006 tarih ve 7 O .../.. numaralı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararlarının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kesin hüküm itirazında bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/57E 2009/26 K sayılı davanın reddine dair kesinleşmiş karar ile eldeki dosyanın dava konusu ve taraflarının aynı olduğu gerekçesiyle, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava şartları yokluğundan dolayı davanın (usulden) reddi kararına karşı nihai karar olması nedeniyle kanun yoluna başvurulabilir(m 341). Böyle bir nihai karar, ancak ilişkin olduğu dava şartlarının yokluğu hakkında kesin hüküm teşkil eder(m.303). Bu nedenle, dava şartlarının yokluğundan reddedilen dava, noksan dava şartı tamamlandıktan sonra yeniden açılabilir ve davalı bu yeni davaya karşı kesin hüküm (m 303) itirazında bulunamaz. Çünkü ilk karar davanın esası hakkında verilmiş olmayıp, yalnız belli bir dava şartının yokluğuna ilişkindir. Bu dava şartı noksanlığı şimdi giderildiğine(tamamlandığına) göre, davanın esası hakkında inceleme yapılmasına bir engel kalmamış demektir. (Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Prof. Dr. Baki Kuru, Prof. Dr. Ramazan Arslan, Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Ankara 2011, sayfa 268) 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu"nun 50. maddesi uyarınca yabancı mahkeme kararının tenfizi için kararının kesinleşmiş olması dava şartıdır. da, yabancı mahkeme ilamının kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de Dairemizce, diplomatik yolla değil posta yoluyla kararın tebliğ edilmesi nedeniyle kararın usulünce kesinleşmediği gerekçesiyle sonucu itibariyle doğru olan red kararının onanmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Eldeki dava ise, kesin hükme konu davadaki aynı yabancı mahkeme ilamının diplomatik yolla tebliği işlemi tamamlanarak yeni bir kesinleşme şerhi ile açılan bir dava olduğundan önceki davanın dava şartı (diplomatik yolla tebliği sonucu usulünce kesinleşmiş karar bulunmadığından) yokluğu nedeniyle reddedilmiş olması, bu dava şartının tamamlanılarak açılan davada kesin hüküm oluşturmadığından davanın kesin hüküm nedeniyle reddi doğru olmayıp, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.