Taraflar arasında görülen davada ... .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.12.2015 tarih ve 2015/601-2015/897 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, ...... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 26.10.2006 tarih ve 18 O .../.. sayılı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararlarının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kesni hüküm itirazında bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, resmi yoldan davalıya yapılan karar tebliği geçerli sayılmayarak önceden davalıya posta yoluyla yapılan tebligat dikkate alınarak süresinde karara itiraz edilmediğinden bahisle davalının karara itirazı reddedildiğinden, davalının savunma hakkının kısıtlandığı, MÖHUK"un 50. maddesi gereğince ortada kesinleşmiş bir karardan söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.