16. Hukuk Dairesi 2020/3809 E. , 2021/996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; Mahkemece, TMK 713. maddesi gereğince açılan tescil davasına konu taşınmazın makiye ayrılan sahada kalması nedeniyle 30.04.2010 tarih 2004/1-1 sayılı Y.İ.B.B.G.K. gereğince zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, hükmüne uyulan önceki bozma kararı gereğince araştırma yapılıp dava konusu taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kalıp kalmadığı ile 5653 sayılı Kanuna göre yapılan maki tesbit ve tefrik çalışmasının kapsamında olup olmadığının belirlenmesi; orman tahdidi içinde kalmakta ve makiye tefrik edilen sahada ise maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tesbit niteliği taşıdığından, teknik ve hukukî anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığından 30.04.2010 gün ve 2004/1- 2010/1 sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı ve 6831 sayılı Orman Kanuna 5831 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile eklenen ek 10. madde hükmü uyarınca tesbit tarihinden itibaren imar ve ihya ile zilyetlik yoluyla kazanılmasına olanak bulunmadığı kabul edilerek şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi; şayet çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında, ancak makiye tefrik edilen sahada olduğu belirlendiği takdirde, maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliğinde olması nedeniyle bu türdeki yerlerin imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılması olanaklı olduğundan bozma kararı gereğince yapılacak araştırma sonucunda toplanan delillere göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 24.03.2015 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 698 metrekare yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Orman İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi gereğince, tescil davalarında Hazine’nin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava, Hazine ve ... kişiliği hasım gösterilerek açılmış ise de, yargılama sırasında yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olması yasal olarak zorunlu hale geldiği halde Mahkemece bu husus gözden kaçırılmış olduğundan davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Bilindiği üzere taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, davasını Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, adı geçen Belediye"nin savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.