Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8778
Karar No: 2017/7481
Karar Tarihi: 31.10.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/8778 Esas 2017/7481 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/8778 E.  ,  2017/7481 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, yersiz olduğu iddiası ile ödenen aylıkların tahsili amacıyla Kurumca başlatılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı, istemine ilişkindir.
    Mahkemece ilamında belirtilen şekilde davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    09.10.1972 tarihinde vefat etmiş olan 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı babası Ahmet üzerinden 01.02.1988 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan davalının, 02.02.1981 - 09.02.1987, 17.07.1989 - 12.08.1994, 16.05.1995 - 11.05.2001 tarihleri arasında geçen 506 sayılı Yasaya tabi sigortalı hizmetleri nedeniyle 01.06.2001 tarihinden itibaren aynı kanun kapsamında yaşlılık aylığı aldığı, 2005 yılında davalı Kurumca bu durumun farkedilmesi üzerine 18.03.2005 tarihli Kurum işlemi ile aylıkların başlangıçtan itibaren iptali ile 15.04.1988 - 19.02.2005 tarihleri arasında davalıya yapılan ödemeler bakımından takibe geçildiği, süresinde davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durmasından sonra eldeki davanın açıldığı ve mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile 17.07.1989 - 19.02.2005 tarihleri arasında yapılan ödemeler dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Yasanın 96"ncı maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
    a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
    b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır...” hükmünü içermektedir.
    5510 sayılı Yasanın 96"ncı maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır.
    Belirtilen nedenlerle; 5510 sayılı Yasanın 96"ncı maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gerekmektedir.
    Somut olayda, 5510 sayılı Yasa’nın 96’ncı maddesinin süregelen uyuşmazlıklara uygulanması gereği dikkate alındığında davalının, borçluluk sıfatı mevcut olup, davacı Kurumun 18.03.2005 tarihli işlemine göre, alacağının 5510 Sayılı Yasa’nın 96’ncı maddesinin “a” bendi kapsamında denetlenebilir şekilde bir rapor aldırılmak suretiyle belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 31.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi