Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8312
Karar No: 2014/2769
Karar Tarihi: 20.02.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/8312 Esas 2014/2769 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/8312 E.  ,  2014/2769 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 6. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 31/10/2012
    NUMARASI : 2012/804-2012/810

    F.. N.. ile A.. N.. ve müşterekleri aralarındaki mülkiyet hakkı tanınması davasında mahkeme görevsizliğine dair İzmir 6. Aile Mahkemesi"nden verilen 31.10.2012 gün ve 804/810 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, vekil edeninin eşi M.. N..’ın 11.12.2011 tarihinde vefat ettiğini, evlilik birliği içinde edinilerek aile konutu olarak kullanılan 4619 ada parselde numaralı meskenin müteveffa eş üzerine tapuya kaydedildiğini, vekil edeninin katılma alacağı olduğunu, TMK.nun 240.maddesi gereğince katılma alacağına, miras hakkına mahsuben ve yetmez ise bedel eklenmek suretiyle nizalı taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını, tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, davaya bakma görevinin mahkemeye ait olmadığını, davacının katkısı bulunmadığını, murisin kişisel malı olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının TMK.nun 652.maddesine göre miras hakkına dayalı mülkiyet hakkının tanınması talebinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görevlerinden olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK.nun 218, 231 ve 236/1. maddeleri gereğince edinilmiş mallara katılma rejimi nedeniyle doğan edinilmiş mallara katılma alacağı karşılığında aynı Kanun"un 240/3. fıkrası gereğince murise ait bağımsız bölüme ilişkin mülkiyet hakkının tanınması, katılma alacağının yeterli olmaması halinde ise davacının miras payının da nazara alınması, gerekirse bedel ilavesi suretiyle tapu iptali ve tescile karar verilmesi isteğine ilişkindir.
    Dosya arasında mevcut nüfus aile kayıt tablosuna ve mirasçılık belgesine göre, davacı eş ile muris 23.6.2001 tarihinde evlenmiş, M..’in 11.12.2011 tarihinde ölümüyle TMK.nun 225/1 maddesi gereğince evlilik birliği sona ermiş; murisin ölümüyle geriye mirasçıları davacı eş ile müşterek çocukları Y.. ve ilk eşinden olma C.. ve A.. kalmıştır.
    Davaya konu 4619 ada parsel blokda bulunan numaralı mesken 16.4.2002 tarihinde muris adına kooperatif üyeliği yoluyla edinilmiş, 16.9.2004 tarihinde ferdileşme ile miras bırakan eş adına tapuya tescil edilmiştir. Kural olarak; bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. (TMK m. 222/son). Aksini iddia eden kanıtlamakla yükümlüdür. (TMK m. 6, 222/1) Niza konusu taşınmaz edinim tarihi itibariyle kural olarak edinilmiş maldır.
    Davacı vekili dava dilekçesinde, açıkça ve öncelikle edinilmiş mallara katılma alacağı karşılığında numaralı bağımsız bölümde muris adına kayıtlı taşınmaz bakımından mülkiyet hakkının tanınmasını istediği halde mahkemece, TMK. nun 652. maddesi gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. TMK. nun aile konutu ve ev eşyası başlığını taşıyan 240/1. fıkrasında, “sağ kalan eş eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde “…kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir...” aynı maddenin 3. fıkrasında ise, “…haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” denilmektedir. Maddenin metninden de anlaşıldığı gibi haklı sebeplerin varlığının mahkemece araştırılıp belirlenmesi gerekmektedir.
    TMK. nun 240.maddesi ile aynı Kanun"un 652. maddesi arasında düzenledikleri konu açısından ortak yönler bulunduğu halde, uygulama açısından bir kısım farklılıklar da bulunmaktadır. TMK. nun 240. maddesinde, mal rejiminin ölüm nedeniyle sona ermesi halinde sağ kalan eşin bu rejimden kaynaklanan ayni hakları düzenlenmektedir. Başka bir anlatımla edinilmiş mallara katılma alacağı karşılığında mülkiyet hakkının tanınması öngörülmektedir. TMK. nun 652. maddesinde ise, eşler arasındaki mal rejimi ne olursa olsun sağ kalan eşin tereke malları arasında yer alan konut veya eşya üzerinde mirastan kaynaklanan ayni hakkı düzenlenmektedir.
    TMK. nun 240. maddesi gereğince sağ kalan eşin konut ve ev eşyası üzerinde ayni hak isteğinde bulunabilmesi için bazı koşulların varlığı aranmaktadır. Örneğin, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin bulunması, katılma rejiminin ölüm nedeniyle son bulması, sağ kalan eşin olması, sağ kalan eşin katılma alacağının doğması ve sağ kalan eşin ayni hak talep etmesi gibi koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir. TMK. nun 652. maddesi gereğince, sağ kalan eşin konut ve eşya üzerinde ayni hak istemesinin koşulları ise; ölüm olması, sağ kalan eşin varlığı, mirasçı olması, tereke malları arasında eşlerin birlikte yaşadıkları konut veya eşyanın bulunması ve sağ kalan eşin ayni hak talep etmesidir.
    Açıklandığı üzere, TMK. nun 240 ve 652. maddelerinin uygulama alanları ve koşulları farklı bulunmaktadır. Katılma alacağı yok ise, mülkiyet hakkının tanınması TMK"nun 240. maddesi gereğince istenemez. TMK. nun 652. maddesine dayanan ölüm halinde ise, mal rejimi türü ne olursa olsun konut ve eşya üzerinde sağ kalan eşin ayni hakkı tanınmıştır. (TMK. nun 240. maddesinde yer alan benzer hüküm TMK. nun 255 (paylaşmalı mal ayrılığı rejimi) ve 279. (mal ortaklığı rejimi) maddelerinde öngörülen mal rejimlerinde de yer almıştır.) Diğer bir deyişle sağ kalan eşin TMK. nun 240. maddesi gereğince mülkiyet hakkını talep edebilmesi için bu rejimin tasfiyesi sonucunda ölen eşten alacaklı olması gerekir. Aksi halde bu hakkı talep edemeyecektir. TMK.nun 652. maddesinde, az önce değinildiği gibi böyle bir koşul söz konusu değildir. Miras hakkı karşılığında mülkiyet hakkının tanınması istenilebilmektedir.
    Somut olaya gelince; dava dilekçesindeki açıklamalara göre dava, mal rejiminin ölüm sebebiyle tasfiyesi gereği katılma alacağına mahsuben TMK.nun 240. maddesine dayalı iptal ve tescil, katılma alacağının yeterli olmaması halinde davacının miras payının ve bunun da yeterli olmaması durumunda bedel eklenmesi isteklerinin de gözönünde bulundurularak iptal ve tescile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile mülkiyet hakkının tanınmasına karar verilmesi isteğine ilişkindir. (8. H.D."nin 17.12.2013 T. ve 2013/17871 E. 2013/19233 K.sayılı kararı ile mal rejiminin tasfiyesi ile terekenin tasfiyesi birlikte yapılamaz. Katılma alacağının tasfiyesi terekenin tasfiyesinden önce yapılır. Çünkü terekenin öncelikle ödenmesi gereken borcudur.) Davada dayanılan temel istek katılma alacağının belirlenmesine ilişkin olduğundan davanın çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 4. maddesinde 4721 sayılı TMK.nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere Aile Hukukundan (TMK.nun 118-395 md.) kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlandığından Aile Mahkemesidir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur. Davacının açtığı davaya Aile Mahkemesi olarak bakılıp, tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre işin esası ile ilgili bir hüküm kurulması gerekirken, davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi