17. Hukuk Dairesi 2014/16600 E. , 2017/816 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 18/09/2011 tarihinde, küçük ve ehliyetsiz ..."ın sevk ve idaresinde olup davalı ... adına kayıtlı... plakalı araç ile davacıların murisi ... adına kayıtlı ve idaresindeki ... plakalı aracın çarpışması sonucu davacıların murisi ..."nın öldüğünü, trafik kazası tespit tutanağına göre ehliyetsiz sürücü ..."ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek davacılar ... için 50.000,00.-TL manevi, ... için 25.000,00.-TL manevi, ... için 35.000,00.-TL manevi, ... için 35.000,00.-TL manevi, ... için 25.000,00.-TL manevi olmak üzere toplam 170.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan, davacı ... için 5.000,00.-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş yargılama sırasında maddi tazminat yönünden talebini 26.607,92 TL ye çıkarmıştır.
Davalılar ... ve ... vekili, kazanın oluşumunda maktulün de kusuru olduğunu, manevi tazminat miktarının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, destekten yoksunluğun miktarının, sigortalı aracı kullanan sürücünün kusur oranı dikkate alınarak yapılacak aktüerya hesabı ile belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 26.607,92 TL maddi tazminatın davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar yönünden 18/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."ya verilmesine, davacı ... için 10.000,00 TL, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 5.000,00"er TL manevi tazminatın sigorta dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarınn reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıların desteği ..."ın sağlığında sporcu olarak elde ettiği gelir yanında kendisine ait bileme ve kaynak atölyesi olduğunu ileri sürerek destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasını istemiştir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları da desteğin sağlığında kendisine ait bıçkı bileme hırdavat işi üzerine işyeri olduğunu beyan etmişler, vergi dairesince verilen cevapta da desteğin bıçkı bileme kaynak işleri, hırdavat işinden dolayı kayıtlı gelir vergisi mükellefi olduğu ve 01.01.2010 tarihinde işine başladığı belirtilmiştir.
Mahkemece, sağlığında sporculuk yanında kendisine ait bıçkı bileme atölyesinden gelir elde eden desteğin gerçek geliri araştırılmadan bilirkişi raporunda sadece sporculuktan elde ettiği gelire göre yapılan hesaplama sonucu belirlenen destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir.
Oysa; böyle bir davada, gerçek zararın belirlenmesi için, öncelikle davacıların desteğinin sağlığında yaptığı işin ve gelirinin daha net kriterlerle ortaya konulması gerekmektedir. Bu durumda; sporculuğun yanı sıra kendisine ait bıçkı bileme atölyesi bulunan desteğin, vasıflı eleman olarak fikri ve bedeni çalışmasının karşılığının, yaptığı işte bedensel ve yönetsel katkısının belirlenip, desteğin atölyedeki faaliyetini devam ettirmek için onun yerine başkasının çalıştırılması olanağı gözönüne alınarak ona yapılacak ya da yapılması gereken ücret temel esas alınarak bu miktar üzerinden destekten yoksun kalma zararının hesaplanması gereklidir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözönüne alınarak hakkaniyete uygun muhtemel bir gelirin belirlenmesi ile uzman aktüer bilirkişiden yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 31/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.