18. Ceza Dairesi 2015/40962 E. , 2017/10215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
HÜKÜMLER : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik, katılan ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnamedeki isteme uygun
TCK 184. madde de düzenlenen imar kirliliğine neden olma suçu bünyesinde üç ayrı suçu barındırmaktadır. Her üç suç için yapı ve bina kavramları kullanılmıştır.
TCK 184/1. maddesine de düzenlenen suçun konusu yapı ruhsatı alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak veya yaptırmaktır. Bu nedenle suçun maddi konusunun bina niteliğinde olup olmadığı öncelikle tespit edilmelidir.
Bina ve yapı kavramları TCK 184. maddesi tanımlanmamış 3194 sayılı İmar Yasasının 5. maddesindeki tanımlar esas alınmaktadır.
İmar Yasasının 5. maddesine göre Bina, "kendi başına kullanılabilen üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme ve dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların veya eşyaların korunmasına yarayan yapılar olarak tanımlanmıştır.
Yapı kavramı 5. maddede Yapı “karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi veya hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir” şeklinde tanımlanmıştır.
Ruhsata uygun yapılan bir binada tadilatın nasıl yapılacağı 3194 sayı 21. madde de gösterilmiştir. Buna göre derz, iç ve dış sıva, boya, badana vb. Gibi tadilatlar ile imar yönetmeliklerinde belirtilen taşıyıcı unsuru etkilemeyen tamir ve tadilatlar ruhsata tabi değildir. Bunların dışında ruhsat alınmadan yapılacak tadilat ve tamirat açısından suç oluşacaktır.
Planlı alanlar tip yönetlemeliği 63. maddesine göre “korkuluk, pergola yapımı ile bölme duvarı, baca, saçak tamirleri ruhsata tabi değildir” Burada açık bir şekilde baca yapımı değil, yapılan bacanın tamiri için ruhsat gerekmediği belirtilmiştir.
Yapı kavramı daha geniş tanımlandığı için her yapı bina niteliğinde değildir. Suçun oluşabilmesi için yapılan imalatın yapı niteliğinde olması yetmez mutlaka bina niteliğinde olması gerekir.
Bu suçun tüm unsurları ile ortaya konması açısından suçla korunan hukuki yararın özenle göz önüne alınması gerekir.
Korunan hukuki yarar sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkıdır.
Çevre hakkı üçüncü kuşak haklar yani dayanışma hakları içerisinde kabul edilmektedir bu hakların temel özelliği bireyin yanında devleti de sorumluluk altına sokan, hem yaşayan hem de gelecekteki nesilleri ilgilendiren haklardır.
Hatta çevre hakkının yaşam hakkının uzantısı olacak kadar temel haklardan olduğu dahi savunulmaktadır.
Bu kadar önemli hale gelen sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının daha etkin korunabilmesi için ceza hukukunun konusu haline getirilmesi son 25 yılda gündeme gelmiş ve bu kapsamda ceza yaptırımı ile korunması amacıyla TCK"da suç olarak tanımlanıp yaptırıma bağlanmaya değer bulunmuştur. Suçun arkasında yer alan bu temel felsefenin maddenin yorumunda gözönüne alınması gerekir.
Somut olayda; fotoğraf ve yapı tatil tutanağına göre 1x1 metre ebadında, betonarme, üstü kapalı, kapısı olan baca görünümlü içine baz istasyonu güç ünitesi konulan bir imalat yapılmıştır. Suçun oluşup oluşmadığının tespiti için öncelikle imalatın bina niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Yapılan imalat bir bina üzerinde yapılan (güç ünitesi konmak için) eşyanın konmasına yarayan bina niteliğindeki tadilat niteliğindedir. Baca görünümü verilen eşya konma amacı gizlenen bir bina tadilatı imalatıdır. Bu tespitten sonra bunun ruhsat gerektirip gerektirmediğinin belirlenmesi gerekir. Yukarıda da açıklanan 3194 sayı 5-21 planlı alanlar tip yönetmeliği 63. madde uyarınca ilgili belediyeden ruhsat alınması gerekirdi. Ruhsat alınmadan yapılan tadilat eylemi TCK 184/1. madde de düzenlenen suçu oluşturmaktadır. Kesif yapılıp bilirkişi raporu lanmadan sanığın beraatine karar verilmesinin yerinde olmadığı düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararının ONANMASI görüşüne karşıyız.