23. Hukuk Dairesi 2014/4349 E. , 2014/6779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 47. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/02/2014
NUMARASI : 2012/225-2014/39
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. Y.. E..D..gelmiş davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili şirketin sigorta kurumları, bankacılık ve sağlık kurumları gibi kuruluşlarla asistanlık sözleşmeleri yaptığı ve sözleşmeler uyarınca anlaşmalı kurumların müşterilerine bu kurumlarla müşterileri arasındaki anlaşmaların sınırları dahilinde asistanlık hizmeti verdiğini, bu hizmetlerin sağlık alanında ve çekici araç temini, çilingir temini, kiralık araba temini gibi sosyal alanlarda olduğunu, bu itibarla müvekkili ile davalı arasında 01.01.2009 tarihinde “Asistan Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşme uyarınca davalıdan alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsil edilememesi üzerine girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, ancak daha sonra davalının müvekkili şirketin büyük hissedarı olan dava dışı şirketin yurtdışındaki banka hesabına dava konusu borçla ilgili 15.536,40 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin muhasebeleştirildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, anlaşmanın müvekkili ile ...... Portner Assitance Şti. arasında imzalandığını, sözleşme ile reasürör firmanın asistans menfaatlerini sağlaması mukabilinde müvekkili şirket tarafından sigortalı başına ilgili yıla dair prim ödemesi kararlaştırıldığını, davacı şirketin sözleşme kapsamında sigortalı lehdarların sözleşme ile sınırları belirlenen hizmetten yararlanabilmeleri için taraf şirketin çağrı merkezi konumunda olduğunu, sözleşmeye göre İPA Belçika"dan oto asistans hizmeti alındığını, bunun için müvekkili tarafından düzenlenen her poliçe için dava dışı reasürör firmaya anlaşma kapsamında araç tiplerine göre prim ödemesi yapıldığını, bu prim ödemesi dışında verilen hizmetler hakkında faturaların durumu yönünde bir hüküm bulunmadığı gibi ayrıca müvekkili tarafından bir taahhütte de bulunulmadığını, sözleşmenin 1. maddesi uyarınca dava dışı reasürör firmanın risklerin tamamını üstlendiğini, sözleşmenin 5. maddesinde de ödeme hususunun düzenlendiğini, buna göre her bir sigortalı için poliçe priminden ayrılan borçların bir bölümünü İPA Belçika"ya ödeneceğinin kabul edildiğini, müvekkilinin asistans hizmeti karşılığı ödenmekte olan poliçe başına prim dışında yapılan herhangi bir ödemenin veya verilen hizmetin ancak müvekkili şirketin onayı dahilinde yapılacağının mümkün olduğunu, bu onay olmadan yapılan bir ödemenin müvekkili şirket tarafından tanzim edilmesinin imkansız olduğunu, dava konusu faturalarda yazılı hizmetin sözleşme kapsamının dışında kaldığını, müvekkilinin onayı olmadan ödeme talep edilemeyeceğini, müvekkili tarafından yapılan ödemenin sözleşme kapsamında kaldığı için yapıldığını savunarak, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; uyuşmazlık konusu alacağın 01.01.2009 tarihli asistans sözleşmesinden kaynaklandığı, davacı yanca düzenlenen faturalara davalının bir itirazının bulunmadığı, hizmetlerin alınmadığının da savunulmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde çalıştığı, davalının defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin halen devam ettiği, davalı tarafından yapılan ödemelerin icra dairesince dikkate alınacağı, davacının sözleşme uyarınca davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı yararına %20 tazminata karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 01.01.2001 tarihli “Asistans Hizmeti Reasurans Sözleşmesi”nden kaynaklanmaktadır. Davacı takibine dayanak olan fatura tarihinde davalıya verdiği hizmet bedelini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın 2009-2010-2011-2012 yıllarına ilişkin resmi defterlerinin, davalı tarafın ise 2009-2010-2011 yıllarına ilişkin resmi defterlerin fotokopilerinin incelendiği, hesaplamanın da buna göre yapıldığı açıklanmıştır. 09.09.2013 tarihli asıl raporun sonuç bölümünde ise, davacı tarafından tanzim edilen faturalara, davalının süresinde itiraz etmediği gibi kayıtlarına da alınmadığı belirtilmiş, ancak faturaların tebliğine ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. 24.12.2013 tarihli ek raporda ise sadece hesaplama yapılmıştır. Hükme esas alınan rapor ve ek rapor, bu hali ile taraf iddiaları, savunmaları ve yasal mevzuata göre eksik düzenlenmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, tarafların uyuşmazlık konusu dönemlere ilişkin ticari defter ve kayıtların celbi veya bunların mahallinde inceleme imkanı sağlanarak; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin içerik ve uygulama şartlarının da irdelenmek sureti ile takip dayanağı faturaların ve dayanaklarının tek tek incelenip bunların davalı tarafa tebliğ edilip edilmediği, edilmişse tebliğ tarihlerinin belirlenmesi, davalı tarafından davacıya iade edilen faturalar olup olmadığı, ayrıca sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen şartlar da gözetilerek, faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve taraflar arasında mevcut olduğu anlaşılan cari hesap ilişkisi de gözetilerek, daha önce alınan bilirkişi raporlarına yapılan itirazlar da değerlendirilmek ve bu itirazları da karşılayacak şekilde, açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.