...vekili avukat ... ile ... Başkanlığı vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 7.6.2012 tarih ve 2011/449 2012/401 sayılı hükmün Dairenin 9.10.2013 tarih ve 2013/12387-24921 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
Davacı, davalı kurum ile aralarında imzaladıkları sözleşmelere istinaden davalı kuruma bağlı hastalara sağlık hizmeti verdiğini ve hastalara uygulanan muayene, tanı ve tedavi işlemlerini davalı kuruma faturalandırıldığını, davalı kurumun uygulanan işlemler yönünden hiç bir haklı gerekçe göstermeden fatura bedellerinden kesinti yaptığını ileri sürerek yapılan kesinti işleminin iptali ile ödenmeyen 18.855.47.TL" nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne yönelik olarak verilen Dairemizce onanmış, davalı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici nedenlere göre, davacının aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.
2-Her ne kadar Mahkemece, davanın kabulü ile toplam 3.260.66.TL" lık kesintinin mevzuata uygun olmadığından davacının hakedişlerinden kesilen toplam 18.855.47.TL" lık kesinti işleminin iptaline karar verilmiş ise de; Bilirkişiler ... ve ... tarafından tanzim olunan ve hükme esas alınan 10.02.2012 tarihli rapor ve 16.04.2012 tarihli ek rapora göre, davalı kurum hastalarından ...ile ilgili kesinti işlemlerinin mevzuata uygun olmadığı ve bu mevzuata uygun olmayan kesinti toplamının 3.260.66.TL olduğu, davalı ... tarafından davacının hakedişlerinden yapılan 18.855.47.TL" lık kesinti işleminin iptal edilerek medula sistemine işlenerek mevzuata uygun olduğu anlaşılan vakalar ve kesinti miktarları, itiraz edilmeyen ortopedi ve travmatoloji vakaları, itiraz edilmeyen iş kazaları vakaları da dahil edilmek suretiyle hesaplanan 5.472.57.TL" lık kesintinin yapılmasının uygun olacağının bildirildiği, bilirkişi raporuna karşı davacı vekili tarafından verilen 07.03.2012 ve 24.05.2012 tarihli dilekçeler ile bilirkişi rapor ve ek raporunda mevzuata aykırı olarak davacıdan kesildiği anlaşılan 3.260.66.TL" nın örnekleme yöntemi ile kesinti oranlarına göre davalı tarafından kesilen 18.855.47.TL" dan, 13.351.58.TL" ya denk geldiğinin belirtildiği ve kabul edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacının bu yöndeki kabulü davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. O halde mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarında mevzuata uygun olan kesintiler ile mevzuata uygun olmayan kesinti miktarı olan 3.260.66.TL" nın, toplam kesinti bedeli olan 18.855.47.TL" dan kaç TL" ya tekabül ettiğinin tespiti yönünde aynı bilirkişilerden ek rapor alınması bunun mümkün olmaması halinde alanında uzman biliirkişilerden bu yönde gerek taraf gerekse yargı denetimine esas ayrıntılı rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken davanın tümden kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair karar düzeltme taleplerinin reddine 2. bentte açıklanan nedenlerle davalnın karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 09.10.2013 tarih ve 2013/12387 Esas 2013/24921 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, 30.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.