8. Ceza Dairesi 2019/26773 E. , 2020/14447 K.
"İçtihat Metni"6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan sanık ..."ın, anılan Kanun’un 13/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/01/2009 tarihli ve 2008/360 esas, 2009/31 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlemediğinden bahisle hakkındaki kamu davasının düşürülmesi talebi üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 231/10 ve 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine ilişkin Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2019 tarihli ve 2008/360 esas, 2009/31 sayılı ek kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2019 tarihli ve 2008/360 esas, 2009/31 sayılı ek kararı ile 5271 sayılı Kanun"un 223. maddesinde sayılıp davanın esasını çözen karar türlerinden “düşme” kararı verilerek yargılama sonlandırıldığı hâlde, anılan kararı müteakip, sanığın hakkındaki kamu davasının düşürülmesine ilişkin aynı talebinin reddine dair adı geçen mahkemenin 20/05/2019 tarihli ve 2008/360 esas, 2009/31 sayılı ek kararı ile 01/07/2019 tarihli ve 2008/360 esas, 2009/31 sayılı ek kararının ve söz konusu kararlara yönelik sanık tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2019 tarihli ve 2019/974 değişik iş sayılı kararının hukukî değerden yoksun olduğu düşünülerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesinin 10. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir”, aynı maddenin 11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenlemeye göre, düşme kararı verilebilmesi için sanığın deneme süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlememesi gerektiği, oysa ki sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 20/01/2009 tarihinde kesinleştiği, 5 yıllık denetim süresinin anılan tarih itibarıyla başladığı, söz konusu tarihten itibaren
5 yıllık denetim süresi dolmadan, 22/01/2011 tarihinde sanığın işlemiş olduğu kasıtlı bir suç sebebiyle Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2011 tarihli ve 2011/247 esas, 2011/596 sayılı kararı ile 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu cezanın anılan Mahkemenin 17/05/2019 tarihli düşme kararından önce 19/12/2011 tarihinde kesinleşmiş olduğu nazara alındığında, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde davanın düşmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.10.2019 gün ve 14621 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.10.2019 gün ve KYB/2019/102017 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2019 tarihli ve 2008/360 Esas, 2009/31 sayılı ek Kararı ile 5271 sayılı Kanun"un 223. maddesinde sayılıp davanın esasını çözen karar türlerinden “düşme” kararı verilerek yargılama sonlandırıldığı hâlde, anılan kararı müteakip, sanığın hakkındaki kamu davasının düşürülmesine ilişkin aynı talebinin reddine dair adı geçen mahkemenin 20/05/2019 tarihli ve 2008/360 Esas, 2009/31 sayılı ek Kararı ile 01.07.2019 tarihli ve 2008/360 esas, 2009/31 sayılı ek kararının ve söz konusu kararlara yönelik sanık tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.07.2019 tarihli ve 2019/974 değişik iş sayılı kararının hukukî değerden yoksun olduğu tespit edilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesinin 10. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir”, aynı maddenin 11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenlemeye göre, düşme kararı verilebilmesi için sanığın deneme süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlememesi gerektiği, oysa ki sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 20.01.2009 tarihinde kesinleştiği, 5 yıllık denetim süresinin anılan tarih itibarıyla başladığı, söz konusu tarihten itibaren 5 yıllık denetim süresi dolmadan, 22.01.2011 tarihinde sanığın işlemiş olduğu kasıtlı bir suç sebebiyle Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2011 tarihli ve 2011/247 Esas, 2011/596 sayılı Kararı ile erteli 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu cezanın incelemeye gelen Mahkemenin 17.05.2019 tarihli düşme kararından önce 19.12.2011 tarihinde kesinleşmiş olduğu ayrıca karar tarihinde denetim süresinin dolduğu da nazara alındığında, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde davanın düşmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.05.2019 gün, 2008/360 Esas 2009/31 Karar sayılı kararının CMK.nın 309/4-c maddesi gereğince aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak koşuluyla BOZULMASINA, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.