Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/18175
Karar No: 2009/5051

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/18175 Esas 2009/5051 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/18175 E.  ,  2009/5051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 12. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 05/05/2008
    NUMARASI : 2007/416-2008/202

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının iş kazası sonucu beden güç kaybına uğraması  nedeniyle manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    HUMK’un 73. maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez.
    Bu bakımdan, davetiyenin ve tebliğ tutanaklı zarfın, davadaki ve takipteki önemi büyüktür. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde taraflar yargılamaya katılmasalar dahi mutlaka duruşmadan haberdar edilmelidir. Duruşmaya gelmese dahi yoklukta davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hallerde, yasanın öngördüğü uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girişilmesi ve delillerin toplanarak bir sonuca ulaşılması zorunludur.
    Tebliğ ile ilgili Yasa ve Tüzük hükümleri tamamen şeklidir. Değinilen işlemler nedeniyle tebligat; bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerekse tebliğ tarihi ancak yasa ve tüzükte emredilen şekillerle tevsik ve dolayısıyla ispat olunabilir. Bu husus tebligatın usul yasaları ile ilişkisinde daima göz önünde tutulmalıdır.
    Kanun ve Tüzüğün amacı tebligatın muhatabına en kısa zamanda ulaşması, konusu ile ilgili olan kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususların belgeye bağlanmasıdır. Hal böyle olunca, yasa ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur. Kanunun ve Tüzüğün belirlediği şekilde yapılmamış ve belgelendirilmemiş olan tebligatların geçerli olmayacağı Yargıtay içtihatlarında açıkça vurgulanmıştır.
    Tebligat  Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri uyarınca tüzel kişilere tebliğ, yetkili mümessillerine ve bu kişilerin bulunmadıkları tebligat memuru tarafından tevsik edildiği takdirde hazır olan şirket memur ve müstahdemlerine yapılması gerekir. HGK.’nun 1988/12-261 E., 1134 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı şirketin Ticaret  Sicil Memurluğundan bildirilen adresinin "B., M.Yolu, E. U. Sanayi Sitesi, No: 16,  İ." olduğu, bu adresin şirket vekilinin vekaletnamesin de de gösterildiği, dava dilekçesinin dilekçede gösterilen bu adrese tebliğe çıkarıldığı, ancak tebligat  memurunca şirketin adresten ayrıldığı  şerhi  ile tebligatın iade edildiği, bu defa dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatinin zabıtaca tespit edilen "N.  Cad., S. İş Merkezi, No: 78, İstanbul" adresinde tebliğe çıkarıldığı şirket çalışanı C. G. imzasına teblig edildiği, yetkili mümessillerin bulunmadığının tebligat memuru tarafından tevsik edilmediği, davalı şirketin  yokluğunda yargılamanın yapılarak gerekçeli kararın mahkeme kaleminde davalı şirket vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    Dava dilekçesi, duruşma gün ve saati davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilip taraf teşkili sağlanmaksızın yargılamanın davalı şirketin yokluğunda yapılarak sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş; dava dilekçesi, duruşma gün ve saatinin davalı şirketin Ticaret Sicil Memurluğundan bildirilen adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ  edilip taraf teşkili yapıldıktan ve davalının savunmasın alındıktan sonra  tüm deliller bir arada değerlendirilip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya  iadesine,    6.4.2009  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi