Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/3285 Esas 2009/5027 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3285
Karar No: 2009/5027

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/3285 Esas 2009/5027 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/3285 E.  ,  2009/5027 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 30/12/2008
    NUMARASI : 2008/646-2008/831

    Davacı, davalı işveren nezdinde kuruma bildirilmeyen çalıştığı günlerin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının davalı iş yerinde 30.10.1987-31.05.1988 ile 06.07.1988-08.05.1990 tarihleri arasında geçen ve kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme davanın  istek gibi kabulüne  karar vermiş ise de bu sonuç dosya içerisindeki bilgi ve belgelere uygun bulunmamaktadır.
    506 sayılı Yasa"nın 79/10.maddesi hükmüne göre, kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın tespiti istenilen hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan  başlayarak 5 yıl içerisinde açılması gerekir.
    Davacının tespitini istediği çalışmaların 2130.10.1987-31.05.1988 ile 06.07.1988-08.05.1990 tarihleri arasında geçtiği mahkemeye 02.11.2004 tarihinde başvurulduğu hizmetin geçtiği yılın sonu olan 31.12.1990 tarihinden dava tarihine kadar hak  düşürücü sürenin fazlasıyla geçtiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Öte yandan hak düşürücü süreyi kesen  işlemlerden  olan sigortalı  işe giriş bildirgesi ve dört aylık sigorta primleri bordrosu da olmadığından hak düşürücü sürenin kesilmediği hukuksal gerçeği de ortadadır.
    Mahkemece,  açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınarak, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken  yazılı biçimde hüküm kurulması usul   ve yasaya aykırıdır.
    O halde, davalı  Kurum vekilinin  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.04.2009  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.