Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/3237 Esas 2016/1868 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3237
Karar No: 2016/1868
Karar Tarihi: 11.02.2016

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/3237 Esas 2016/1868 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/3237 E.  ,  2016/1868 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : Sanıklar hakkında beraat


    Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri ve katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ..."ın, olay tarihinde ... Özel ... Hastanesinde dahiliye uzmanı olduğu ve gece nöbetçi uzman doktor olarak görevlendirildiği, sanık ..."ın ise koroner yoğun bakım ünitesinde nöbetçi hemşire olarak görev yaptığı, 06.05.2011 tarihinde 77 yaşındaki kronik kalp hastası ..."e kardiyoloji uzmanı Dr. ... tarafından anjiografi ve stend konulması işleminin uygulandığı, anjiyo öncesi ve sonrası herhangi bir komplikasyonu oluşmayan hastanın saat 20.00"dan itibaren koroner yoğun bakım ünitesine alındığı, hastanın yoğun bakım servisinde meydana gelen kanama sonrası oluşan tansiyon düşüklüğü ve şuur bulanıklığı nedeni ile genel yoğun bakım servisine bilinci kapalı olarak yatırıldığı ve 23.05.2011 tarihinde, anjiografi işlemi sonrası işlem yerinden gelişen kanama ve sonrası gelişen komplikasyonlar sonucu öldüğü olayda;
    Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu"nun 23.11.2011 tarihli raporunda “...zamanında otopsi yapılarak iç organ değişimleri araştırılmamış olmakla birlikte tıbbi belgelerde kayıtlı laboratuar ve klinik verilere göre kişinin ölümünün anjiyo işlemi sonrası işlem yerinde gelişen kanama ve sonrası komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, kişide mevcut olan kalp damar hastalığına yönelik yapılan anjiografi ve stend konulma işlemlerinin tıp kurallarına uygun olmakla beraber, anjiyo sonrası takip esnasında gelişen kanamanın tespiti ve kanın orjini ile ayırıcı tanısına yönelik etkin uygulama yapılmadığına....” oybirliği ile karar verildiği, yine Adli Tıp Kurumu 1 İhtisas Kurulunun 12.02.2014 tarihli raporunda ise; "...yapılan anjiografi işleminin uygun olduğu, işlem sonrası koroner yoğun bakım ünitesinde takiplerinin yapılmış olduğu, takipler sırasında uygun aralıklar ile hemogram ve tansiyon takiplerinin yapıldığı, meydana gelen sheet yerindeki kanamanın zamanında tespit edilip kanamaya yönelik takip ve müdahalelerin yapılmış olduğu, kişinin takip tedavisinde sorumlu doktorlara ve yardımcı sağlık personeline atfı kabil kusur olmadığı ..” gerekçeleriyle sanıklara kusur izafe edilmemesi karşısında; Raporlar arasında çelişki bulunduğu değerlendirildiğinden, dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilerek, meydana gelen olayda sanıkların tıp kurallarına uymayan davranışları olup olmadığı ile komplikasyon yönetiminin uygun yapılıp yapılmadığının tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi,
    Kabule göre de,
    Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.