Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7469
Karar No: 2020/14446
Karar Tarihi: 29.06.2020

Mühürde sahtecilik - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/7469 Esas 2020/14446 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, sanık hakkında mühürde sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak şikayetçi kurumun usulüne uygun haberdar edilmediği ortaya çıkmıştır. Ayrıca, hukuka uygun bir arama ve elkoyma kararı olmadan bulunan delilin mahkumiyete esas alınması, şikayetçi kurumun iddia hakkını kısıtlayarak CMK'nın 233. ve 234. maddelerine aykırı davranılması, eksik inceleme ve tekerrüre esas alınan hükümler nedeniyle hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ilgili maddeleri, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/1, 206/2-a ve 217/2 maddeleri hakkında detaylı açıklamalar yer almaktadır.
8. Ceza Dairesi         2018/7469 E.  ,  2020/14446 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühürde sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikayetçi ..."nün gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK.nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    1-)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 119/1. maddesinde Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Savcısına ulaşılamayan hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerinin arama yapabileceği ancak; konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının yazılı emri ile arama yapmanın mümkün olacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı öngörülmüştür.
    Somut olayda; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 17.04.2014 günü gündüzleyin sanığın ikametinde, üzerinde ve eşyalarında arama yapılmasına dair talebinin İzmir 10. Sulh Ceza Hakimliğinin 2014/230 Değişik İş 17.04.2014 tarihli kararıyla reddedildiği halde 26.04.2014 günü evinin önünde sanık beklenerek elinde bulunan iki adet laptop çantası ve bir adet poşet ile birlikte emniyete götürülüp poşetin açılması neticesinde davaya konu edilen mührün ele geçtiği, bunun üzerine Savcılığın elkoyma ve arama kararının onaylanması talebinde bulunduğu, akabinde İzmir 10. Sulh Ceza Hakimliğinin 2014/270 Değişik iş sayılı 27.04.2014 tarihli kararıyla talebin reddedildiği ve bu karara yapılan itirazın da İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/388 Değişik İş sayılı 30.04.2014 tarihli kararıyla reddedildiği olayda hukuka uygun bir arama ve elkoyma kararı bulunmadığı anlaşıldığından, hukuka aykırı olarak ele geçen delilin mahkumiyete esas alınması,
    2-)Kabul ve uygulamaya göre de;
    I-)Şikayetçi kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK.nın 233. ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
    II-)Sahte olduğu iddia edilen mührün, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğüne gönderilerek sahteliği konusunda bilirkişi raporu alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile Emniyet Genel Müdürlüğünden alınan ekspertiz raporuna dayanılarak hüküm kurulması,
    III-)Başkaca tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanığın adli sicil kaydında yer alan İzmir 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/748-2096 Esas-Karar sayılı ilamının kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olduğu gözetilmeden tekerrüre esas alınması,
    Yasaya aykırı, sanık ve şikayetçi ... vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi