(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/10646 E. , 2014/14949 K.
"İçtihat Metni"
Davacılar ... vd. ile davalılar ... vd. aralarındaki kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili davasına dair Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.12.2012 günlü ve 2011/422-2012/716 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 28.05.2013 günlü ve 2013/5464-2013/9198 sayılı ilama karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteklerin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Taraf vekillerinin karar düzeltme istemi üzerine tüm dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda;
Dairenin geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen bilgi ve belgelerden, davalılardan ... adına tebliğe çıkarılan mahkemenin gerekçeli kararının sehven diğer davalı ... vekiline tebliğ edildiği, sözkonusu tebligatın bu nedenle usulsüz olduğu, bilahare adı geçen davalı vekilinin mahkeme kalemine başvurusu üzerine 06.08.2013 gününde gerekçeli karar tebliğini aldığı ve 20.08.2013 tarihinde verdiği karar düzeltme dilekçesi ile kendi temyiz nedenlerinin de değerlendirilerek inceleme yapılmasını istemiş olduğu anlaşılmakla hükmün her iki davalı idare tarafından temyiz edildiği ve tüm taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulduğu gözetilerek incelenmesi sonucunda;
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle fen bilirkişisinin krokili raporundan, dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 58,72 m²"lik kısmına stabilize yol, asfalt yol ve beton merdivenli yol yapılmak, (B) harfi ile gösterilen 69,10 m²"lik kısmına stabilize yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, (C) harfi ile gösterilen 872,78 m²"lik bölüme dava konusu taşınmazdan geçen Dar Sokak"ın yol desteğini sağladığından ve %70"e yakın yüksek eğim ve heyelan riski bulunduğundan davalı ... Belediyesi"nin fiili el atmasının bulunduğu, (D) harfi ile gösterilen 230,31 m²"lik alana fiilen el atılmadığı, ancak bu alanın fiili imar uygulaması ile değerlendirme imkanı olmadığından mal sahibinin yararlanmasına elverişli olmadığı, iskana elverişli konut alanında kalan ve el atılmayan (E) harfli bölümün ise davacıların uhdesinde bırakılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, taşınmazın fiilen el atıldığı bildirilen kısımlarının bedelinin davalı ... Başkanlığından, fiilen el atılmayan (D) harfiyle gösterilen kısmının ise kent parkı alanında kalması nedeniyle bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmiş olduğu, dava konusu taşınmazın farklı paydaşı tarafından açılmış ve Yargıtay 5.Hukuk Dairesince onanmış olan Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/411 E-2012/388 K, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2012/24508 E-2013/2098 K. sayılı kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili dosyasında dava konusu taşınmazın (D) harfi ile gösterilen bölümü yönünden bedel verilmesinin de bozma konusu yapılmamış olduğu ve paydaş dosyasının güçlü delil oluşturduğu dikkate
alındığında, Dairemizce gerekçeli kararın kısmen bozmaya konu edilerek (D) harfli kısım yönünden idari yargı yeri görevli olduğu gerekçesi ile bozulmasının yerinde olmadığı, ancak harç ve vekalet ücretinde yapılan yasal düzenleme gözetilerek hükmün bu nedenle düzeltilerek onanması gerektiği bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin bu nedenlerle kabulüne, Dairemizin 28.05.2013 gün ve 2013/5464 E-9198 K.sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6.maddesinin 7 ve 13.fıkralarında "Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir" ve "Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmü getirildiğinden taraflar lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Asıl ve birleşen davada ayrı ayrı alınması gerekli 21,15 TL"şer maktu karar ve ilam harcının peşin yatırılan harçlardan mahsubu ile kalan kısmın talep halinde yatıranlara iadesine" ibaresi yazılmak, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin birinci satırında yer alan "9.113,00 TL harcın (7.408,00 TL"sinin davalı ... Belediyesinden, 1.705,00 TL"sinin ise davalı ... Belediyesinden)" ibaresinin metinden çıkartılarak yerine "42,30 TL harcın" ibaresi yazılmak, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Asıl ve birleşen davada davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.200 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine" cümlesi yazılmak, yine hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Asıl ve birleşen davada davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.200 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine" cümlesi yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.