23. Hukuk Dairesi 2014/3230 E. , 2014/6758 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2013/167-2013/566
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 24.02.2008 tarihli genel kurul toplantısında 2.400,00 TL"nin 25.03.2008 tarihine kadar üyelerden defaten tahsiline, ödenmemesi halinde aylık %10 gecikme cezası uygulanmasına karar verildiği halde davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, 2.400,00 TL asıl alacak ile 1.900,00 TL faize ilişkin olarak icra takibine itirazın iptali ile davalının % 40 oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin üyelik bedelini peşin olarak ödediğini, davacıya borcu bulunmadığını, 25.05.2009 tarihli ihtarname ile üyelikten istifa ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı kooperatifin peşin ödemeli ortağı olduğu, 24.02.2008 tarihli genel kurulda ortaklardan alınmasına karar verilen 2.400,00 TL"nin, aidat olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle, davanın 2.400,00 TL asıl alacak ile 1.900,00 TL işlemiş faiz kısmının kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ve icra inkâr tazminatına ilişkin istemlerin ise reddine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Dava, genel kurulca kararlaştırılan aidat ve gecikme zammının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunu"nun 7. maddesi yollamasıyla somut olayda da uygulanması gereken 6098 sayılı TBK"nın 120. maddesi"nde, temerrüt faizi ve temerrüt faizinin üst sınırı düzenlenmiştir.
Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğindedir. Genel kurulca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 818 sayılı BK’nın 101/2. ( 6098 sayılı TBK’nın m. 117. ) maddesine göre, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Öte yandan, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizi niteliğinde olup kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal faiz oranı uygulanmalıdır. Açıklanan nedenlerle, kooperatif genel kurulunca, aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınmasına karar verilen temerrüt faizi, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülen sınırı aşmamak kaydıyla, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabilir. Sonuç olarak, davacı kooperatif genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Belirtilen açıklamalar ve mevzuat hükümleri doğrultusunda; mahkemece, bilirkişiden hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak, takip tarihine kadar işlemiş faiz ile takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranının aylık %10 (yıllık %120) olarak hesaplanması yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.