![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2015/11065
Karar No: 2018/5427
Karar Tarihi: 10.09.2018
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/11065 Esas 2018/5427 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ... hakkında; beraat 2-Sanık ... hakkında;TCK"nın 158/1-e-son, 43, 62, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... tarafından, sanıklar ... ve ...’ın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ...’ın aynı zamanda Tatvan Özel Yaşam Üniversal Tıp Merkezi’nin yetkilisi, sanıklar ... ve ...’ın da bu tıp merkezinde çalışan doktorlar oldukları, tıp merkezinde poliklinik servis hizmeti alması gereken bir kısım hastalara katılım payı ödeme muafiyeti bulunan acil servisten kayıt açıldığı, buna rağmen hastalardan katılım payı ücreti tahsil edildiği, bu suretle tıp merkezi hesabına haksız çıkar sağlandığı, ayrıca poliklinik servis giriş yapılması gereken bir kısım hastaların ise acil servisten kayıtlarının açılması suretiyle katkı payı alınmayarak, alınmayan katkı payı kadar kamu zararına uğratıldığı, böylece sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
Sanık ...’ın savunmalarında; tıp merkezine gelip de ücret alınan hastalara poliklinikte hizmet verildiğini, acil serviste muayene olanlardan ise hiç ücret alınmadığını, poliklinikte muayene olup da ayrıca acile kayıt yaptıranların neden böyle yaptıkları konusunda bilgisinin olmadığını, hastaların bu durumu tamamen kendi istekleriyle yaptıklarını, durumu acil olmayan hastaların acil serviste muayene edilmesinin, doktorların hastalıklarının acil görmüş olmasından kaynaklandığını, zaten doktorun muayene etmeden rahatsızlığın acil olup olmadığını anlayamayacağını, acil servise kayıt ve deftere işlemeyi hasta kayıt personellerinin yaptığını, kendisinin her hangi bir müdahalesinin olmadığını, suçlamayı kabul etmediğini ifade etmesi, sanıklar aşamalardaki savunmalarında; Tatvan Özel Yaşam Ünıversal Tıp Merkezi’nin acil servisinde pratisyen hekim olarak çalıştıkları dönemde, danışmaya başvuran hastalar için acil servis bölümü seçilmiş ise kendileri tarafından muayene edilip, gerekli teşhis ve tedavinin uygulandığını, tıp merkezine gelen hastalardan ne kadar para alındığı ya da alınması gereken katılım payının alınıp alınmadığı konusunda bilgilerinin olmadığını, üzerlerine atılı suçu işlemediklerini belirtmeleri, bir kısım tanıkların acil servise muayene olduklar halde 5 TL, 10 TL, 8,13 ya da 20 TL gibi muayene ücretleri ödediklerini, yine katılım payı alınmayan bir kısım hastaların ise, normal servise giriş yapılması gerekirken bu hastaların acil servisten girişlerinin yapıldığını ve katkı payı alınmadığı beyan etmeleri, tıp merkezine ait acil servis poliklinik defteri üzerinden inceleme sonucu alınan 06/02/2012 tarihli bilirkişi raporunda; Tatvan Özel Yaşam Üniversal Tıp Merkezi tarafından hastalardan katılım payı şeklinde alınarak, katılan SGK"ya ödenmeyen paraların toplamının 27.680 TL olduğu, belirlenen bu miktarın 13.820,00TL"lik kısmının 22/10/2008-31/01/2009 tarihleri arasındaki döneme ait, 13.860,00TL"nin ise 01/02/2009-02/06/2009 tarihleri arasındaki döneme ait olduğu, 27.680 TL’nin katılan SGK"ya yatırılması gerektiği halde yatırılmaması nedeniyle kamu zararına sebebiyet verildiği yönünde görüş ve kanaatin bildirilmesi ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tıp merkezinin sahibi ve idari işleyişinden sorumlusu olan sanık ...’ın katılan kurum aleyhine haksız kazanç elde etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği, sanıklar ... ve ...’ın nitelikli dolandırıcılık suçunun işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter derecede, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil edilemediği gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
06/02/2012 tarihli bilirkişi raporu ile SGK müfettişleri tarafından hazırlanan inceleme raporunda katılan kurum zararının aynı miktarda hesaplanmış olması, her iki raporunda birbiriyle uyumlu olması, bilirkişi raporunun denetime elverişli nitelik arz etmesi birlikte değerlendiriliğinde; tebliğnamedeki oluşan kamu zararının yeniden hesaplanması gerektiği yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmünün tesisinde, 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde, hükmolunacak hapis cezasının üç yıl, adli para cezasının suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın 2 yıl hapis ve 5 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenip, TCK"nın 158/1-son maddesi gereğince üç yıl hapis ve doğrudan 55.360,00 TL adli para cezasına yükseltilerek, TCK’nın 43/1 maddesi uyarınca ¼ oranında artırım ile TCK’nın 62/1 maddesi uyarınca 1/6 oranında indirimin temel gün üzerinden uygulanması gerektiği gözetilmeden, önce temel cezanın uygulama maddesine göre eksik olarak belirlenmesi, daha sonra, verilecek cezanın haksız menfaatin iki katından az olamayacağı gerekçesiyle, adli para cezasının doğrudan haksız menfaatin iki katı olarak belirlenmesi, artırım ve indirimlerin temel gün adli para cezası üzerinden uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, sanıklar Nihal Nazlı ve Burak’a yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanık ...’ın ise mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kovuşturma sonuçlarına atılı suçu işlemediği ve suçun unsurlarının oluşmadığına, katılan vekilinin, herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 10/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.