17. Hukuk Dairesi 2009/6314 E. , 2010/795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile katılım yoluyla davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracın tek taraflı trafik kazasında hasarlandığını, davalının ... tazminatı ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araç hasar bedeli ve kazanç kaybı olarak 10.000,00 TL.nın temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline ... verilmesini talep etmiş, 07.4.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 15.000,00 TL.na yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 15.000,00 TL.nın 16.4.2008 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 27 ve ilerde değişmesi halinde değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ... verilmiş; hüküm, davacı vekili ile katılım yoluyla davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava,kasko ... poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
HUMK.nun 381/2,388 ve 389.maddeleri uyarınca, mahkeme kararında hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, araç hasar bedeli ve kazanç kaybı olarak toplam 10.000,00 TL tazminat talep edilmiş, 01.12.2008 tarihli açıklama dilekçesinde ise, araç hasar bedeli 9.000,00 TL, diğer zararlar yönünden de 1.000,00 TL talep ettiklerini belirtmiştir. Bilahare, 07.4.2009 tarihli ıslah dilekçesinde; bilirkişi raporu doğrultusunda, toplam 15.000,00 TL"na yükseltilmiştir.
Bu durumda, mahkemece benimsenen ve hükme esas alınan 04.3.2009 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 15.000 TL araç hasarı hüküm altına alınmış olup, kazanç kaybı talebi yönünden olumlu yada olumsuz bir ... verilmemiş olması doğru değil bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma nedenine ve şekline göre,davalı vekilinin sair olan temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle,davacı ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA,(3) nolu bentte açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik olan temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 04.2.2010 tarihinde oybirliğiyle ... verildi.