15. Hukuk Dairesi 2019/560 E. , 2019/4954 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, gecikme tazminatı, eksik ve kusurlu işler bedeli ile cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece her bir talep kaleminin ayrı ayrı kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacılar arsa sahipleri, davalı yüklenicidir.
Taraflar arasında, davacıların paydaşı oldukları taşınmazda, arsa payı karşılığı inşaat yapımı konusundaki, ... 3. Noterliği"nin 20.06.2003 tarih ve 15866 yevmiye nolu sözleşmenin mevcudiyeti uyuşmazlık konusu değildir. Davacılar sözleşme gereği edimlerin, yüklenici tarafından eksik, kusurlu ve geç ifa edilmesi nedeniyle bedel isteminde bulunmuş, davalı tüm imalâtların kendisi tarafından yapıldığını, sözleşme ifa edildiğinden, sair taleplerin haksız olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.7.1.1 maddesinde inşaata Temmuz 2003 tarihinden itibaren başlanıp, 33 ayda bitirileceği kabul edilmiş, yine sözleşmenin 6.7.3 maddesinde süresinde bitmeme halinde yükleniciye üç ay süre verileceği bu üç aylık sürenin başından itibaren aylık 150 USD gecikme cezasının ödenmesi kabul edilmiştir. Buna göre inşaatın bitmesi gereken tarih Nisan 2006 olup, dava dilekçesinde davacı arsa sahipleri dairelerini Temmuz 2014 tarihinde kiraya verdiklerini açıklamışlardır. Bu durumda Nisan 2006’dan Temmuz 2014’e kadar aylık gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekirken, daha fazlasına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Dava dilekçesinde talep edilen ve sözleşmenin 9. maddesinde kararlaştırılan 20.000 USD’lik cezai şart niteliği itibariyle seçimlik ceza olup, davacıların dairelerini Temmuz 2014 tarihinde teslim aldıkları, müspet zarar olan eksik iş bedellerini isteyerek böylece ifayı seçtiklerinin anlaşılmasına göre bu maddede düzenlenen cezayı artık talep edemeyeceklerinden, mahkemece bu talebin kabulü doğru olmamıştır.
Davacılar dava dilekçesinde, eksik ve kusurlu işlerin bedelini talep etmişler, bu eksiklikleri kendilerinin tamamladıklarını iddia ederek, fatura sunmuşlardır. Bilirkişiler tarafından bu belgelere göre, tamamlama giderlerinin makul olduğunu belirtilerek, toplam miktar belirlenmiştir. Fatura tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgelerden olduğu gibi, davadan önce bu kalem eksikliklerin bulunduğuna, yüklenicinin inşaatı terk ettiğine dair arsa sahiplerince yaptırılmış bir tesbit de bulunmadığından, karine yüklenici lehinedir. Aksi kanıtlanmadığı takdirde inşaat alanındaki imalâtların yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmelidir. Bu nedenle bu kısma ilişkin davacı taleplerinin reddi gerekirken kabulü de doğru olmamış, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan harcın temyiz eden davalıya iadesine
, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.