9. Ceza Dairesi 2015/13734 E. , 2017/1332 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların tutuklu kaldığı tarih aralığının karar başlığında gösterilmemesi, mahallinde giderilmesi mümkün eksiklik kabul edilmiştir.
1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas ve 2015/135 sayılı kararında da belirtildiği üzere, CMK"nın 139. maddesinin 4 ve 5. fıkralarındaki açık hükümler karşısında; gizli soruşturmacının ancak suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan suç) ve suç işlemek için kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmeleri şartıyla sadece aynı maddenin yedinci fıkrasında sayılan suçlar için görevlendirilebileceği, olayımızda ise sanığın eylemlerinin örgüt faaliyeti kapsamında olmayıp bireysel olarak uyuşturucu madde ticareti yapma niteliğinde olduğu, ancak kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda ve genel görevi kapsamında, suçu ve faalini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmek amacıyla kimliklerini gizleyerek alıcı rolüne girip sanıklardan uyuşturucu madde almalarının mümkün olduğu, bu şekilde faaliyette bulunan kolluk görevlilerini kimliğini gizleyen alıcı görevli olarak kabul etmek gerektiği ve elde edilen delillerin hukuka uygun bulunduğu kabul edilmiştir.
Somut olaya gelince; asıl amaçları uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak olmayıp suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibaret olan kolluk görevlilerinin sanık ..."tan ilk defa uyuşturucu madde almaları üzerine esasen tek bir alım olayı ile "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunun ve failinin belirlendiği delillerinin elde edildiği ancak böyle bir durumda kolluk görevlilerinin aldıkları uyuşturucu maddeyi devralma ve mal edinme iradeleri bulunmadığından gerçek anlamda bir alım-satım ilişkisinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla ilk alımdan sonra kolluk görevlilerinin sanıktan yeniden uyuşturucu madde almaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin delil elde etme faaliyeti kapsamında olduğu, sanığın sonraki alımlara konu uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi önceki alımlardan sonra temin ettiğine ilişkin delil bulunmadığından satmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmanın temadi ettiği ve sonraki alımların TCK"nın 43. maddesi anlamında ayrı bir suç oluşturmayacağı gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hükümden çıkartılarak, sonuç cezanın 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 420 TL adli para cezasına indirilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Dosya kapsamına göre; sanık tarafından 02.04.2009 tarihinde alıcı rolündeki gizli soruşturmacıya satışa arz edildiği anlaşılan uyuşturucu maddeler ile sanığın adresinde 11.06.2009 günü yapılan üst aramalarda ele geçirilen maddelerin birbirlerinin devamı niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, suça konu eylemlerinin TCK"nın 43. maddesi anlamında ayrı bir suç oluşturmayacağı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinde öngörülen “zincirleme suç” hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.