17. Hukuk Dairesi 2009/8084 E. , 2010/791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı Finans Sigorta vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işletenleri, sürücüleri ve trafik sigortacıları oldukları araçların trafik kazası sonucunda, müvekkiline ait araçta hasara neden olduğunu ve hasarın tespit edildiğini ileri sürerek, araç hasarı, değer kaybı, çekici ücreti ve araç mahrumiyeti bedeli olmak üzere, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak toplam 6.500,00 TL.nın ve tespit giderlerinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketleri vekilleri ile davalı ... ve davalı ..., davanın reddini istemişler, davalı ... ise cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 6.300,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılar Önal, Mustafa ve Cemalettin yönünden 26.11.2006 kaza tarihinden, davalı sigorta şirketleri yönünden ise 22.3.2007 dava tarihinden itibaren yasal faiz yürtülmesine ve davalı sigorta şirketlerinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmalarına karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı Finans Sigorta vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmama-
sına göre, davalı sigorta vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
HUMK.nun 275.maddesi hükmünce, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşü alınmalıdır. Sonucu açık ve belli durumlar ayrı olmak üzere trafik kazalarında sürücülerin kusur oranlarının saptanması da uzman bilirkişi aracılığıyla olmalıdır. Mahkemece kusur yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporu uzman olmayan trafik polisinden alınmış olduğu gibi, bu raporda tarafların kusur oranları da net olarak belirlenmiş değildir.
O halde, mahkemece, dosyanın kusur uzmanı bir bilirkişiye tevdii ile olayın oluş şekli itibariyle, kusur oranları yönünden rapor alınması ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Sigortanın Kapsamı” başlığı altındaki A.1.maddesi uyarınca, davalı sigorta şirketi araçta meydana gelen gerçek zarar miktarından ve değer kaybından sorumlu olup, kazanç kaybı zararı, trafik sigorta poliçesi teminatının kapsamında olmadığından,talep edilen kazanç kaybı yönünden davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması da doğru değil, bozmayı gerektirmiştir.
4- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 96. maddesinde “Zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur.Başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; dava konusu kazada,birden çok araç hasarlanmış olup,buna göre,yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca, poliçe teminatlarının zarar görenlerin zararları oranında garameten paylaştırılması gerekmektedir.
O halde, mahkemece davalı sigorta şirketleri nezdindeki hasar dosyalarının bulundukları yerden getirtilerek dosya içerisine konulması, ondan sonra, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda garemeten paylaşım hesabı hususunun tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden de eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
5- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2.maddesi uyarınca, müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, davalı sigorta şirketleri yararına ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı sigorta vekili ile davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalılar sigorta ve Mustafa vekillerinin temyiz itirazlarının, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle,davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz edenler yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ... ve davalı Finans Sigorta"ya geri verilmesine 4.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.