11. Hukuk Dairesi 2014/14142 E. , 2015/51 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.05.2014 tarih ve 2013/396-2014/276 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı ile dava dışı........... ve ......."ndeki 30 hissesinin tarafına devri için anlaştıklarını ve 14.06.2011 tarihli hisse devir sözleşmesi karşılığında davalıya 15.000 TL ödediğini, ancak davalının hisselerin devri için gerekli yasal işlemlerden kaçındığını, yaptığı araştırma sonucunda davalının aynı hisseleri kendisinden önce..... isimli şahsa sattığını ve buna ilişkin ortaklar kurulu kararı alındığını öğrendiğini, bunun üzerine ödediği paranın iadesi için davalı hakkında başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının, dava dışı limited şirketteki payını hem davacıya hem de ...... isimli şahsa devretmeyi taahhüt borcu altına girdiği, ancak davacının 17/02/2010 tarihli ortaklar kurulu kararını 17/08/2011 tarihinde imzalayarak ve......"a yapılan pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade etmesini sağlayarak kendisine yapılacak edimin ifasını imkansızlaştırdığı, BK"nın 117. maddesinde ifanın borçlunun kusuru olmaksızın imkansızlaşmasının düzenlendiği, bu hükme göre borcun sona ereceği ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verilmiş olanların iade edileceğinin kabulü gerektiği, hisse devri karşılığında sözleşmeye göre 15.000 TL"nın nakden ve tamamen ödendiğinin belirtildiği, davalının devir bedelini almadığına yönelik beyanının bulunmadığı, hisse devir bedeli yanında davacının ayrıca 2.000 TL ödünç para alacağının da bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 17.000 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20"si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesi uyarınca Ticaret Kanunu"nda düzenlenmiş olan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1 maddesi uyarınca, ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görülür. TTK"nın 5/3. maddesi "Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmünü haizdir.
Limited şirket hisse devri TTK’da düzenlenmiş olup, doğacak uyuşmazlıklar TTK’nın 4. ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari davalardandır. Bu durumda, davanın Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği gözetilmeden, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.