17. Hukuk Dairesi 2009/6302 E. , 2010/788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Asliye 3.Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracın tek taraflı trafik kazasında hasarlandığını, davalıya ihbar yapıldığını, ancak sigorta tazminatı ödenmediğini ileri sürerek, 41.000,00 TL araç hasarı ile birlikte otopark ücreti, gelir kaybı, araç kullanamama klozu ve değer kaybı olmak üzere toplam 45.000,00 TL"nın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, araçta daha önceki bir hasar ya da başka sıkıntı nedeniyle poliçe tanzimi sırasında gerçek araç gösterilmeyip başka bir aracın gösterilmiş olduğunu, poliçe tanzimi sırasında çekilen fotoğraflarla, kazadan sonraki fotoğraflarda farklılıklar bulunduğunu, davacının kazada yaralanmamasının şüpheli olduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını ve doğru ihbar yükümlülüğüne uymadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile sigorta poliçesine ilişkin ödenmeyen prim borcunun (1.547,00 TL.) mahsubu ile belirlenen 21.543,00 TL sigorta tazminatının 20.10.2007 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
1-TTK"nun 1269.maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270.maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur.
Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankanın, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı konusu araştırılmamıştır. Bu durumda, mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olan Türkiye İş Bankası ... Şubesinin muvafakatı olup olmadığının araştırılması, bankanın muvafakatı sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre, bu aşamada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bu aşamada diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Sigorta A.Ş."ne geri verilmesine 04.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.