19. Hukuk Dairesi 2014/681 E. , 2014/3102 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2012/165-2013/296
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, galericilik yapan davalının önceki bir araç satışından dolayı müvekkilinde güven uyandırdığını, buna istinaden müvekkilinin 07.05.2007 tarihinde .. plakalı kamyoneti 6.500-TL bedelle noter yoluyla satın aldığını, müvekkilinin araç bedeline karşılık 6.500-TL bedelli senedi verdiğini ve ayda 500-TL ödemesi konusunda anlaştıklarını, aracın 5-6 ay sonra çalıştırılamaması nedeniyle davalıya iade edildiğini, bu arada müvekkilinin 1.250-TL ödeme yaptığını, aracın iadeden sonra müvekkilinin verdiği vekaletnameye istinaden 3.bir şahsa satıldığını, ödediği miktarın da kullandığı süreye sayılmasının söylendiğini, senedi geri almayan müvekkili aleyhine bu senede dayalı olarak İzmir 14. İcra Müdürlüğü"nün 2011/1979 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını belirterek, icra dosyası ve senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, icrada maaş kesintisiyle ödenen 904,22-TL" nin istirdadına ve davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davadışı Nazım Muğla" dan aldığı aracı kendi adına tescil ettirmeden davacıya noterden satışını sağladığını, davacıyla taksitle ödeme konusunda anlaştıklarını ve davacının peyder pey toplamda 1.250-TL ödedikten sonra, kalan kısmı ödeyemeyeceğini söyleyerek aracı 9 ay sonra iade ettiğini, ancak aracın satıldığı tarihteki durumda olmayıp hasarlı olduğunu, davacıyla tamirciye giderek tamir masrafı ve değer kaybı tespiti yaptırdıklarını, tamir bedeline karşılık ve ayrıca davacının 9 aylık kullanımına karşılık olmak üzere takibe konu senedin düzenlendiğini, senedin kesinlikle araç satışı karşılığında alınmadığını, senet ödenmediğinden davacı hakkında icra takibi başlatıldığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, takibe konu senedin tanziminin 03.02.2008 olup, aracın davacıya satışının ise 07.05.2007 olması nedeniyle bu senedin araç alım satımı ile ilgili olmadığının aleni olduğu, aracın sorunlu olduğunun ve masraf yapıldığının da sabit olup, senedin davacı tarafından aracın kullanıldığı süre ve yaptırılan tamir masrafına karşılık olduğunun açık olduğu, bu durumda davalının davacıdan 6.500-TL senet bedeli ve faizinden dolayı alacaklı olduğu, bu borcun 1.250-TL" sinin zaten baştan davacı tarafından ödenmiş olduğundan davalının ancak 5.250-TL" den faiz isteyebileceği, hakim tarafından yapılabilecek hesaplamalarda dosyanın bilirkişiye verilmesi gerekmeyip buna göre davalının 469,60-TL faiz alacağı olduğunun hesaplandığı, davalının faiziyle alacağının 6.969,60-TL olup, geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını geri vereceğinden bilirkişi raporunun aksine davacının aracı kullanım bedelinin istenemeyeceği, davacının gerek icra takibindeki ve gerekse aracın sonradan satışından alınan bedel nedeniyle davalıya yapılan ödemelerin toplamının rapora göre 7.017-TL olup, davacının takip ve senetten dolayı borcunun kalmadığı belirtilerek, İzmir 14. İcra Müdürlüğü" nün 2011/71979 sayılı icra takibine dair davacının davalıya borcu olmadığının tespitine, davalı hem haksız hem kötüniyetli olmadığından davacı lehine tazminat uygulanmasına yerolmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine konu senetten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve icra tehdidi altında ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki alacak-borç durumunun tespiti gerekirken, dava tarihinden sonra yapılan ödemeler de gözetilerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi yerinde görülmediği gibi, mahkeme gerekçesinde açık çelişkilere düşüldüğü, şöyle ki; önce icra takibine konu bononun aracın kullanım bedeli ve tamir masrafı karşılığı verildiğinin kabul edilmesine rağmen, daha sonra satış işleminin geçersiz olduğundan bahisle herkesin aldığını iadeyle yükümlü olduğu ve geçersiz sözleşme uyarınca davalının davacıdan kullanım bedeli isteyemeyeceğinin belirtilmesi suretiyle, gerekçede çelişki içerisine düşülmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.