23. Hukuk Dairesi 2014/1384 E. , 2014/6713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy(Kapatılan) 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/10/2013
NUMARASI : 2013/129-2013/79
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi iken ihraç edildiğini, ihraç kararına karşı dava açtıklarını, kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararından rücu etmesi üzerine ihraç kararının iptali davasını müracaata bıraktıklarını, müvekkilinin 09.04.2006 tarihli genel kurula çağrıldığını, toplantıya katılarak oy kullandığını, yönetim kurulunun çağrısı üzerine taşınmazın vergi borçlarının ödendiğini, müvekkilinin 16.04.2006 tarihli genel kurul topantısına da katılarak oy kullandığını, yönetim kurulu aleyhine oy kullanması nedeniyle ihraç sürecinin yeniden işletildiğini ileri sürerek, davacının, davalı kooperatife üye olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı hakkındaki ihraç kararının kesinleştiğini, 16.04.2006 tarihli genel kurul toplantı çağrısının, ihraç kararının kesinleşmesine ilişkin Yargıtay ilamı tebliğ edilmeden yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı hakkında verilen ihraç kararının 13.02.2006 tarihinde kesinleştiği, buna rağmen 16.04.2006 tarihinde yapılan genel kurula davet edildiği, oy kullandırıldığı, 14.04.2006 tarihinde de davacının mali yükümlülüklerinin yerine getirtildiği, böylece zımnen de olsa ihraç kararından dönüldüğü, 16.04.2006 tarihli genel kurulda alınan ihraç kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, bu nedenle hak düşürücü sürenin başlamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyan mahkeme, ihraç iptali davasında verilen onama kararının 30.03.2006 da tebliğ edildiği, genel kurul çağrısının anılan tebliğin yapılmasından önce 09.03.2006 tarihinde kararlaştırıldığı, dava tarihinden önce davacı tarafından yapılan ödeme bulunmadığı, ödemenin dava tarihinden sonra 30.01.2009 tarihinde yapıldığı ve ödemenin iade edildiği, ortaklığının devam ettiği sırada toplanmasına karar verilen genel kurula katılması için gönderilen çağrı kağıdı ve bu genel kurula katılmasının ihraç kararından zımnen dönüldüğü anlamına gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyesi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davalı kooperatif yönetim kurulunun 19.04.2002 tarihli kararıyla davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmiş olup, davacı yan çıkarma kararının iptalini sağlamak amacıyla İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2002/1023 esas sayılı dosyası ile açtığı davayı takipsiz bırakmıştır. Dairemize intikal eden dosyalardan, aynı şekilde haklarında çıkarma kararı verilen çok sayıda ortak tarafından açılan iptal davalarının takipsiz bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu arada, davalı kooperatifin genel kurulları toplanmamış, 16.04.2006 tarihinde yapılan 2001, 2002, 2003, 2004 ve 2005 yıllarına ait genel kurulun 11. maddesi ile, bu tarihe kadar yönetim kurulunca verilen ihraç kararlarının kabul edildiği anlaşılmaktadır. Genel kurulda alınan bu karar, 2001 ile 2005 yılları arasında ihraç edilen ortaklara ait ihraç kararları yeniden görüşülerek onaylandığına göre bu karar yeni bir ihraç kararı niteliğinde olup, anılan kararın davacıya tebliğine ilişkin bir savunmada da bulunulmamıştır. Diğer yandan, genel kurulca alınan ve yeni bir ihraç kararı niteliğinde olan karar için yasa ve anasözleşmede belirlenen yolun izlenmediği de anlaşılmaktadır. Dairemizin 13.04.2014 tarih ve 2013/6081 esas, 2014/8 karar sayılı ilamında da bu husus benimsenmiştir. Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.