11. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14137 Karar No: 2015/37 Karar Tarihi: 12.01.2015
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/14137 Esas 2015/37 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2014/14137 E. , 2015/37 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/03/2014 tarih ve 2013/171-2014/99 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı Banka"dan muhtelif vadeli hazine bonosu satın aldığını, ancak vadeleri dolduğunda parasının ödenmediğini, yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasının lehlerine sonuçlandığını ve paranın ancak bu şekilde alınabildiğini, bir güven kurumu olan davalının kötüniyetli hareket ederek müvekkilini mağdur ettiğini, 04.12.1996 tarihinde müvekkiline ödemiş olsa idi, hazine bonosunda ya da vadeli mevduatta değerlendirilecek olan paranın daha fazla gelir getireceğini, bu nedenle munzam zararının bulunduğunu ileri sürerek 15.500 TL tutarındaki munzam zararlarının, alacağın icra marifetiyle tahsil edildiği günden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tazminat talebini varsayımlara dayandırdığını, iddia ettiği zararının reeskont faizinden ve icra-inkar tazminatından yüksek olduğunu ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin iddia edilen zararda sorumluluğu ve iddia edilen zararla illiyet bağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 10.580,73 TL"nin 11.12.1998 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına mahal olmadığına, 12/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.