1. Ceza Dairesi 2014/1365 E. , 2014/4673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı yasaya aykırılık-Hırsızlık nitelikli yağma)-Kasten yaralama -Mala zarar verme
HÜKÜM : A-Sanık ...; 1-6136 sayılı yasanın 13/3,TCK.nun 142/1-b,143/1, 62, 63, 53, 58, 54.maddeleri uyarınca; 1 yıl 3 ay hapis, 2 yıl 11 ay hapis ve 375 TL.adli para cezası ile cezalandırılmasına.
2-Mala zarar verme, Hırsızlık (nitelikli yağma); karar verilmesine yer olmadığına,
B- Sanık ...; 1-6136 sayılı yasanın 13/3,TCK.nun 142/1-b, 143/1, 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 62, 53 maddeleri uyarınca; 1 yıl 3 ay hapis, 2 yıl 11 ay hapis, 5 yıl hapis ve 375 TL.adli para cezası ile cezalandırılmasına
2-Mala zarar verme, Hırsızlık (nitelikli yağma); karar verilmesine yer olmadığına,
C- Sanık ...;6136 sayılı yasanın 13/3,TCK.nun 62, 53.maddeleri uyarınca; 1 yıl 3 ay hapis ve 375 TL adli para cezasının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına.
D-Sanık ...;nitelikli yağma suçundan beraatine
Mala zarar verme, Hırsızlık; karar verilmesine yer olmadığına, tabanca ve eklerinin müsaderesine ilişkin.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Hükmedilen ceza miktarına göre sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir
2- Sanık ...’nın “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçu yönünden, 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hüküm, aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yoluna tabi olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sözkonusu hükmün itiraz merciince incelenmesi mümkün görülmüş; temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre temyiz incelemesi, sanık ...’nın “mağdur ...’i kasten yaralama”, “hırsızlık”, “6136 sayılı Kanuna muhalefet”; sanık ...’nın "hırsızlık”, “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ...’un “yağma” suçundan kurulan beraat hükmü yönünden yapılmıştır.
3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ..."nın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık ...’nın “hırsızlık”, “6136 sayılı Kanuna muhalefet”; sanık ...’nın "hırsızlık”, “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçlarının niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim nedeninin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ...’un “yağma” suçu yönünden elde edilen delillerin sanığın mahkumiyetine yeter derece ve nitelikte olmadığı, gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ..... müdafiinin bir sebebe dayanmayan; sanık....müdafiinin sübuta; katılan ...ve ... vekilinin suç niteliğine; Cumhuriyet Savcısının sanık ...’ın “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçundan mahkum edilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
a) Sanık ...’nın “6136 sayılı Kanuna muhalefet” ve sanık ...’nın “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ...’un “yağma” suçundan kurulan beraat hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
b) Sanık ...’nın “mağdur ...’e yönelik eylemi” ile sanıklar ... ve ...’nın “hırsızlık” suçlarından kurulan hükümler yönünden,
Dosya kapsamına göre, sanıkların, yanlarında kimlikleri tespit edilmeyen bazı şahıslarla birlikte, TCK’nun 6/1-e maddesi kapsamında “gece vakti” sayılan bir zaman diliminde, bir sanayi sitesi içinde bulunan mağdur ...’ye ait işyerinin önüne, bir minibüs ve bir otomobille geldikleri, akabinde o sırada kimsenin içinde bulunmadığı işyerinin içine girerek, tahmini değeri 150.000 TL civarında bulunan kıymetli evrak ile çeşitli eşyaları alarak araçlara yüklemeye başladıkları, bu sırada sitede güvenlik görevlisi çalışan tanık ....’ın sanıkları fark ederek durumu, yine aynı sitede Valiliğin izniyle, TCK’nun 6/1-c maddesi kapsamında “kamu görevlisi” sıfatıyla güvenlik görevlisi olarak çalışan mağdur ...’e telsizle bildirdiği, bu sırada sanıklartn da önde minibüs, arkada da otomobille hareket ederek, ...’in bulunduğu çıkış kapısına doğru yaklaştıkları, tanığın haber vermesi ile birlikte vaziyet alan mağdurun, önce sanıkları bağırarak durdurmaya çalıştığı, akabinde de önce havaya, ardından da araçların lastiklerine doğru iki el ateş ettiği, ancak bu hamlelerinde başarılı olamadığı, site çıkış kapısından öncelikle minibüsün hızla geçerek uzaklaştığı, akabinde de arkada bulunan diğer araçta bulunan sanık ....’ın, 6136 sayılı Kanun kapsamında bulunan silahıyla, yakın mesafeden mağdurun batın bölgesine doğru bir el ateş ederek suç yerinden kaçtığı, mağdurun sağ alt batın bölgesine aldığı bu isabetle, ince bağırsak ve mesanesinde harabiyet oluştuğu, acilen ameliyata alman mağdurun, yapılan cerrahi müdahale sonucu hayata döndürüldüğü olayda,
aa) Sanık ...’nın “mağdur ...’e karşı eylemi” nedeni ile kurulan hükme yönelik yapılan incelemede,
Suçta kullanılan aletin öldürmeye elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi ve yaranın niteliği dikkate alındığında, eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşılan sanığın, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek “öldürmeye teşebbüs” suçundan TCK’nun 82/1-g, h, 35, 62, 58. maddeleri uyarınca makul bir ceza ile cezalandırılması yerine, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde “kasten yaralama” suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
bb) Sanıklar ... ve ...’nın “hırsızlık” suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede,
Sanıkların hırsızlık konusu eşyaları araçlarına yükledikleri andan, mağdurun
yaralanması ile sonuçlanan olayın meydana geldiği ana kadar ki süre içinde, tanık ..."ın kendi yanından uzaklaşan sanıkların durumunu bekçilik yapan mağdur ..."e ve bunun üzerine bu kez mağdurun sanıklara engel olmak amacıyla tedbirini alması, dolayısıyla takibin her iki bekçinin işbirliği ile kesintisiz devam etmesi olayda, hırsızlık suçunun tamamlanmadığı, sanıkların kesintisiz bir takip altında olduklarının kabul edilmesi gerektiği ve başlangıçta hırsızlık olarak başlayan eylemlerinin kendilerine müdahale edilmesi üzerine mağdurun yaralanarak engellemesi nedeniyle eylemlerinin yağma suçunu oluşturduğu anlaşıldığı halde, sanıkların ayrı ayrı bu suçtan cezalandırılması yerine, delillerin takdirinde ve suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde "hırsızlık" suçundan hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, sanık ...’nın mağdur ...’i öldürmeye teşebbüs suçu yönünden 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 21/10/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.