23. Hukuk Dairesi 2014/2217 E. , 2014/6709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2011/515-2012/644
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda bozma kararına uyularak verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 05.12.2013 gün ve 2013/5640 Esas, 2013/7741 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken 18.02.2008 tarihinde istifa ettiğini, 2008 yılına ait bilançonun davalının 05.04.2009 tarihli genel kurulunda onaylandığını, davacının istifasından hemen sonra ve bilançonun görüşülmediği 11.05.2008 tarihli genel kurulda alınan 3 yıl erteleme kararının usulsüz olduğunu ve istifa eden ortaklar yerine yeni ortakların alındığını ileri sürerek, ıslah dilekçesiyle birlikte toplam 93.200,00 TL"nin temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ayrılan ortaklara yapılacak ödemelerin 3 yıl süre ile ertelenmesine dair kararın hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince bozulmuş; mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, genel kurulca alınan ödemelerin 3 yıl ertelemesine ilişkin kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 05.12.2013 gün ve 2013/5640 Esas, 2013/7741 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, bozma sonrası alınan raporda, 31.12.2008 tarihli bilançoya göre; ayrılan veya çıkarılan ortaklara yapılan ödemelerin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği belirtilmiş, mahkemece anılan rapor hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar, davacıların ayrıldığı yıl bilançosunun görüşüldüğü genel kurul olan 05.04.2009 tarihli genel kurulda ayrılan veya çıkarılan ortaklara yapılacak ödemelerin ertelenmesine ilişkin bir karar alınmamışsa da, mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararını bozan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 01.04.2010 tarih ve 2010/14392 Esas sayılı ilamında 11.08.2008 tarihli genel kurulda alınan erteleme kararının geçerli sayılması karşısında davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Ancak, dava dosyasında bozma öncesi alınan raporda, 2008 yılı bilançosuna göre ayrılan ve çıkarılan ortaklara yapılacak ödemenin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürmeyeceği bildirildiği gibi, dairemize intikal eden bir kısım dosyalarda alınan bilirkişi raporlarında da yapılacak ödemelerin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürmeyeceği belirtilmiş ve (Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/384 Esas ve Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/416 Esas sayılı dosyaları) anılan mahkemece hükme esas alınan bu raporlara göre davaların kabulüne karar verilmiştir. Oysa, hükme esas alınan raporda ayrılan ve çıkan ortaklara yapılacak ödemelerin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği belirtilmiş, mahkemece bu rapor hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece aynı dönem ve benzer durumdaki ortaklar yönünden farklı sonuçlara varan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilerek ayrılan veya çıkarılan ortaklara yapılacak ödemelerin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği konusunda raporlar arasında oluşan çelişkileri giderecek şekilde ek rapor alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup, hükmün bozulması gerekirken onanmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan, 19.10.2012 tarihinde dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2010/28 Esas sayılı dava dosyası dosya içinde bulunmasına rağmen bu dosya hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi ileri sürülen temyiz nedenlerine göre bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.12.2013 tarih ve 2013/5640 Esas, 2014/7741 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edene iadelerine, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.