12. Ceza Dairesi 2015/7771 E. , 2016/1817 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK 89/1, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet.
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL"ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizi mümkün, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL dahil) para cezaları 5320 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca kesin niteliktedir. Ancak, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.04.2011 tarih, 2010/7-262 esas, 2011/35 karar sayılı içtihatında belirtildiği üzere, mahkemelerce doğru uygulama yapıldığında temyiz incelemesine konu olabilecek bir eylemde, suç niteliği doğru belirlenmesine karşın, yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan bir cezanın verilmesi halinde, bu gibi hükümler, başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabilecektir. Ayrıca, kesin nitelikteki hükümler ancak kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içermek koşuluyla aleyhe temyiz üzerine, bu hususla sınırlı biçimde temyiz incelemesine konu olabilecektir.
Bu açıklamalar ışığında değerlendirme yapıldığında; mahkemece sanığın taksirli eylemi sonucu mağdur ..."ın hayati tehlike geçirip, vücudunda kemik kırığına yol açacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği kabul edilerek, temel ceza asgari hadden 90 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenip, 5237 sayılı TCK"nın 89/1, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca sonuç olarak 1500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunmuş, doğru uygulama yapılarak, sanığa tayin olunan ceza TCK"nın 89/2-b-e maddesi uyarınca yarı oranında arttırılsa dahi, sanığın 2240 TL adli para Cezası ile cezalandırılacağı ve kararın verildiği 14.05.2014 tarihi itibariyle hükümlerin kesinlik sınırı içerisinde kalacağı anlaşılmakla, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.