20. Hukuk Dairesi 2016/10331 E. , 2016/11147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 09/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.05.2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... vekili Av.... ile diğer taraftan Orman Yönetimi vekili Av..... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı, 12.12.2003 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... .... karayolu üzerinde, ...tan 5 km sonra yol üzerinde bulunan yaklaşık 16000 m², tesbit dışı taşınmazı imar ve ihya ettiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne yönelik verilen kararın ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.11.2006 gün ve 2006/6117 E. - 6759 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece taktir edilerek karar verildiğine ve taktirde bir isabetsizlik bulunmadığına, tescil konusu taşınmazın davacı tarafından dava tarihine kadar koşullarına uygun olarak tasarruf edildiği yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edildiğine, kültür arazisi niteliğinde bulunduğu belirlendiğine göre aşağıda belirtilen hususlar dışında davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Tescil konusu taşınmaz 1956 yılında yapılan kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan bir yerdir. Mahkemece taşınmazın hangi nedenle tespit dışı bırakıldığının, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden bulunup bulunmadığının, belediye sınırları içerisinde bulunan bu yerin imar ve ihya olmaksızın zilyetlikle kazanılıp kazanılmayacağı hususu üzerinde durulmamıştır. Paftada da herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Bu yön gözönünde tutularak taşınmazın tespit dışı bırakılma tarihindeki niteliğinin Kadastro Müdürlüğünden sorulması, gerekirse pafta üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmak suretiyle bu hususun açıklığa kavuşturulması, tespit dışı bırakılma tarihinde imar ve ihya gerektiren yerlerden bulunup bulunmadığını, böyle bir yer ise imar ve ihyanın yapıldığı ve tamamlandığı tarihten dava tarihine ve imar planı içerisine alınma tarihine kadar kazanma süresi ve koşullarının geçip geçmediğinin araştırılıp belirlenmesi, gerekir. Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesindeki koşullar araştırılıp belirlenmeden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Dava dilekçesinde taşınmazın değeri 1000.-YTL olarak gösterilmiştir. Davalı ... vekili taşınmazın değerinin düşük gösterildiğini, keşifte belirlenecek değer üzerinden harcın tamamlatılmasını istemiştir. Yerel bilirkişiler, taşınmazın dava tarihi itibariyle 1 dönümünün 500.-YTL değerinde olduğunu bildirmiştir. Hazinenin harca ilişkin itirazları ve
taşınmazın beliren değeri gözönünde tutularak harcın davacı tarafından tamamlatılması, gerçek değer üzerinden harcın hüküm altına alınması gerekirken bu yönlerin düşünülmemiş olması da doğru değildir." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında orman yönetimi davaya asli müdahil olarak katılmak istediği, 02.11.2009 tarihli harçalandırılmış dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yörede 2006 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sırasında orman sınırları içinde kaldığı, ayrıca taşınmazın memleket haritasına göre orman içi açıklık niteliğinde olduğunu, ormanların zilyetlikle kazanılması mükün olmadığından davacının davasının reddi ile dava konusu taşınmazın orman olan kısımlarının orman vasfıyla ... adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davacının davasının reddine, asli müdahil Orman Yönetimin davasının kabulü ile 02.10.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 16663,98 m² taşınmazın orman içi açıklık olması sebebi ile orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK"nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Hisarcık kasabasında, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 16.03.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu Hisarcık kasabasında; 28.12.1961 - 29.01.1962 tarih aralığında ilân edilerek kesinleşmiştir. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve dava konusu taşınmazın dört tarafının ormanla çevrili orman içi açıklık niteliğinde olduğu ve orman içi açıklıklarının zilyetlikle kazanılamayacağı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşma yapılması nedeni ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.350.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ... ve Orman Yönetimine ayrı ayrı verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının davacı ..."ya yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 24/11/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.