Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3780
Karar No: 2021/991
Karar Tarihi: 10.02.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/3780 Esas 2021/991 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, Hazine ve Orman İdaresi tarafından yapılan bir dava sonucunda verilmiştir. Mahkeme, davaya konu olan taşınmazların tespit maliki adına tesciline karar vermiştir ancak, bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Bozma kararına uyulmaksızın, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu kullanılarak hüküm kurulmuştur. Yargıtay, kesinleşmiş orman kadastrosuna dair harita ve tutanaklar uygulanarak taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında olduğunu ve öncesi itibariyle orman sayılmayan yerlerden olduğunu belirlemek üzere hava fotoğraflarının incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme tarafından bu hususlar gözetilmeden hüküm kurulmuştur.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri, tespit tarihi itibarı ile davalılar yararına koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin olarak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesini öngörmektedir.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2020/3780 E.  ,  2021/991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    ...

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Yargıtay bozma ilamında özetle: "Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 138 ada 3, 4, 5, 6 ve 7 sayılı parsellerin her birinin (B) harfi ile işaretlenen kesimlerinin tarla niteliği ile tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş ise de hükme dayanak yapılan orman bilirkişi kurul raporunda bu bölümlerin 1948 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası dışında kaldığı açıklanmış olmakla beraber taşınmazların memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumları belirlenmediği gibi, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları yönünden yapılan araştırmanın da yeterli olmadığı belirtilerek, kararda ayrıntılı bir şekilde açıklanan yöntemle orman ve zilyetlik araştırması yapılması" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı davaya konu taşınmazların (3/B), (4/B), (5/B), (6/B) ve (7/B) rumuzu ile gösterilen kısımlarının tespit gibi tespit maliki adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve müdahil Orman İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma kararı gereği yerine getirilmeden, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Yöntemine uygun şekilde kesinleşmiş orman kadastrosuna dair harita ve tutanaklar uygulanmak ve eski tarihli hava fotoğrafı incelenmek suretiyle taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında olduğu ve öncesi itibariyle orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiş olup, Mahkemenin buna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, bozma kararında değinildiği halde 1980-1985’li yıllara ait hava fotoğrafları incelenmemiş, ziraat bilirkişisinin taşınmazların uzun yıllardan bu yana toprak işlemesi yapılarak tarla bitkilerinden arpa, buğday, fiğ, burçak vb bitkiler yetiştirilmek suretiyle kullanıldığı ve son 5-6 yıldır herhangi bir sebepten işlenmediği yönündeki tespiti gerçeğin bir görüntüsü olan hava fotoğrafları ile denetlenmemiştir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece 1980-1985-1990 yıllarına ait hava fotoğrafları, bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları ve varsa ortofoto Haritaları Harita Genel Müdürlüğü ile Orman İşletme Müdürlüğünden getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında seçilecek 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşan ziraatçi bilirkişi kurulu, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile bir harita mühendisi bilirkişi ve dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler ve tarafların göstereceği tanıkların tümü hazır olduğu hâlde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın öncesinde tespit harici alan olduğu göz önünde bulundurularak imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; harita mühendisi bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsü (özellikle bitkilerin aşı yaşları), imar ve ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir, önceki bilirkişinin esas ve ek bilirkişi raporlarını irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafının (özellikle iktisaba elverişli en yakın tarih olan 1985 yılı hava fotoğrafı) stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, mümkün olduğu takdirde (1985 yılı öncesine ilişkin) taşınmazda imar ve ihya tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığını belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra tespit tarihi itibarı ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların davalılar yararına gerçekleşmiş olup olmadığına ilişkin olarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi