2. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/7620 Karar No: 2021/7093
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/7620 Esas 2021/7093 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasında davalı-davacı erkeğin temyiz başvurusunu değerlendirdi. İlk derece mahkemesince kabul edilen kadının yoksulluk nafakası talebi ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarının fazla olduğu gerekçesiyle Daire tarafından bozulan kararın ardından, bölge adliye mahkemesi bozma ilamına uyulmasına karar vermesine rağmen kadının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası talepleri doğrultusunda önceki kararı tekrar verdi. Bu nedenle, Daire, bozma kararına uyulmadığını belirterek bölge adliye mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verdi. Kararda, bozmaya uyulmasına ilişkin kararın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildiği konularda açıkça bozmaya uyulmasından kaynaklı bir kazanılmış hak doğuracağı vurgulandı. Kararda, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu'na da atıfta bulunularak, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası hakkında hükümler detaylı bir şekilde açıklandı.
2. Hukuk Dairesi 2021/7620 E. , 2021/7093 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince kadının davasının kabulüne karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiş ve hükme karşı her iki taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi, kadının tazminatların ve iştirak nafakasının miktarları ile yoksulluk nafakasına yönelik başvurularını kabul ederek, bu yönlerden yeniden hüküm kurmuştur. Davalı-davacı erkek bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etmiş ve Dairemizin 12/04/2021 tarihli, 2021/1424Esas ve 2021/2909Karar sayılı ilamıyla; kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının fazla olduğundan bahisle; kararın bozulmasına karar verilmiştir. Davalı-davacı erkek, bozma ilamı tarihinden sonra sunduğu 26/04/2021 tarihli dilekçesi ile temyiz kanun yolu başvurusundan feragat ettiğini bildirmiştir. Dairemizin bozma ilamı sonrası dosyanın gönderildiği bölge adliye mahkemesi, bozma ilamına uyulmasına karar vermiş; ancak erkeğin bozma ilam tarihinden sonra feragati olduğundan bahisle; yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden bozma ilamından önceki kararıyla aynı hükmü tesis etmiştir. Temyiz edilen hükmü Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararına uyulmasına karar verdikten sonra bu kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, bozma kararı doğrultusunda karar vermek zorundadır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildiği konularda açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla, bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır. Diğer yandan, davalının temyiz incelemesinden sonra ve sadece temyiz isteminden feragatı içeren beyanı, temyiz incelemesi yapıldıktan sonra dosyaya sunulmuş olup herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda; bölge adliye mahkemesince, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bölge adliye mahkemesi kararının Dairemizce kadının yoksulluk nafakasının kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı ve ortak çocuk lehine hükmedilen aylık 10.000TL iştirak nafakasının fazla olduğundan bahisle bozulmuş olmasına karşın; bozma ilamına uyulmasına karar veren bölge adliye mahkemesinin bozma öncesi kararı ile aynı hükmü tesis ederek kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmetmesi ve yine ortak çocuk lehine aynı miktarda iştirak nafakasına hükmetmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.10.2021 (Pzt.)