20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10016 Karar No: 2016/11145 Karar Tarihi: 24.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10016 Esas 2016/11145 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/10016 E. , 2016/11145 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... köyünde bulunan 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 4561852 m2 yüzölçümü ve orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın kısmen adlarına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kabulüne 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 6.6.2014 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 8003 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile 1/4’er paylarla davacılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılarak 2007 yılında kesinleşmiştir. Mahkemece davacı yararına kazandırıcı zamanşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de; delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki; keşif sonucu düzenlenen 13/06/2014 tarihli ziraat bilirkişi raporunda; ”...dava konusu taşınmazın çok dik eğime sahip olduğu, şiddetli erozyon tehlikesi, toprak işlemeyi engelleyecek kadar taşlık kayalık olduğu, yörede tarımı yapılan kültür bitkileri yetiştiriciliği yapılamayacağı, mera ya da orman olarak kullanımının uygun olduğu özel mülke konu olabilecek yerlerden olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu” belirtilmiş olmasına karşın, mahkemece orman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz için tarım arazileri ile bütünlük içinde olduğunun belirtildiği bu raporun mahalli bilirkişi beyanları ile uyumlu olduğu gerekçe gösterilerek dava kabul edilmiştir. Ancak dosya içerisinde dava konusu taşınmaza ait fotoğraflar incelendiğinde bu fotoğrafların ziraat bilirkişi raporu ile uyumlu olup, taşınmazın yüksek eğimli ve taşlık kayalık halde olduğu imar ve ihya edilmediği kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, bu fotoğraflarla uyumlu ziraat bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile hüküm kurulması doğru değildir. Açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna aykırı hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/11/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.