Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3243
Karar No: 2009/4801
Karar Tarihi: 31.03.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/3243 Esas 2009/4801 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/3243 E.  ,  2009/4801 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Demre Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/11/2008
    NUMARASI : 2006/38-2008/169

    Davacı, davalı işveren nezdinde 1.1.2004-28.2.2004 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacağının tahsiline   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar ile dahili davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi           

    1-HUMK."nun 427. maddesindeki parasal sınırları değiştiren 5219 sayılı Yasa’nın 2/c maddesi ile 21.07.2004 tarihinden itibaren verilecek kararlarda 40.000.000.-TL olan kesinlik sınırı 1.000.000.000.-TL’ye (1.000,00-YTL) çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle, 21.07.2004 tarihinden itibaren verilen kararların temyiz edilebilmesi  için hüküm altına alınan miktarın 1.000.000.000.-TL (1.000,00.-YTL)’yi geçmesi gerekir.
    HUMK.’na 5236 sayılı Yasa’nın 19. maddesi ile eklenen Ek-4. maddeye göre ise, “görev, kesin hüküm, istinaf, temyiz, Yargıtay’da duruşma, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on milyon lirayı (10,00.-YTL) aşmayan kısımları dikkate alınmaz.”
    Bu parasal sınır, 2006 yılında 1.090,00.-YTL ve 2007 yılında 1.170,00.-YTL olarak uygulanmıştır. Öte yandan, 17.11.2007 gün ve 26703 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilen Maliye Bakanlığı’na ait 377 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, 2007 yılı için belirlenen yeniden değerlendirme oranı % 7,2 olarak öngörülmüştür. Buna göre, 2008 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin  1.250,00.-YTL’sini geçmesi gerekir.
    İnceleme konusu karar, bu tarihten sonra verilmiş ve davacının 105 ,00.-YTL’lik işcilik alacağına ilişkin  hüküm kesin nitelik taşıdığından,  01.06.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak,davalı M.S.nın bu hüküm altına alınan alacağa  ilişkin temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı, davalı O.K.adına kayıtlı inşaat işyerinde 01.01.2004-28.02.2004 tarihleri  arasında diğer davalı inşaat ustası M.S.işcisi olarak çalıştığının tesbitini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulü ile davacının davalılar yanında 01.01.2004-28.02.2004 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine  karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, , davalı O.K.’a  ait iş yeri 01.01.2004-09.11.2004 tarihleri arasında   506 sayılı yasa kapsamına alındığı SSK kayıtlarında davacının çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir.   Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut  bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572,  3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılması konusunda 15.12.2005 günlü bozma ilamına uyulmasına rağmen,bozma gereği yerine getirilmeksizin sadece iş yeri dosyası ve davacının şahsi sicil dosyası celbedilmiş; uyuşmazlık konusu döneme ilişkin dönem bordroları kurumdan istenmeyerek davacı tarafın göstermiş oldukları tanık  anlatımları ile yetinilerek sonuca   gidildiği ortadadır.Ancak dinlenen tanıkların bordro yada komşu iş yeri tanığı olup olmadıkları denetlenenmemektedir.
    Yapılacak iş; uyuşmazlık konusu dönemde S.S.K."’na iş veren tarafından dönem bordrosu verilip verilmediği araştırılmalı dönem bordrosu verilmesi halinde bordro tanıkları celbedilerek bilgilerine başvurulmalı iş veren tarafından dönem bordrosunun verilmemesi yada bordro tanıklarının adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği  takdirde, zabıta, maliye ve meslek  Odası aracılığı  ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte  komşu olan diğer işyerlerinde  uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve  gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Öte yandan iş yeri davalılardan O.K. adına SSK kapsamına alınmış olup tanık ifadelerine göre diğer davalı M.S.nın bu iş yerinden  O.K.işcisi  olarak bildirimi yapıldığı anlaşıldığından bu davalının iş veren sıfatının olup olmadığının araştırılmaması da doğru olmamıştır.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı M.S."ya iadesine,    temyiz başvuru harcının istek halinde dahili davalı O.K."a iadesine, 31.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi