Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/507 Esas 2010/764 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/507
Karar No: 2010/764
Karar Tarihi: 04.02.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/507 Esas 2010/764 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2010/507 E.  ,  2010/764 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    -K A R A R-


    Davacı (üçüncü kişi) vekili, ... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyasında yapılan 02.07.2007 günlü hacze konu menkullerin davacıya ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı (alacaklı) vekili, davacı şirket ortağı ve müdürünün borçlunun oğlu olduğunu, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yaptıklarını,bu olgunun ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.06.2006 tarih ve 837-948 sayılı kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay ilamında da dile getirildiğini, belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan delilere göre; “borçlunun davacı şirket müdürünün babası olduğu ve haciz mahallinde adına düzenlenmiş reçetelerin ele geçtiği, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına bulunduğu,ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı, takibin talikine karar verildiğinden tazminata ilişkin yasal koşulların da oluştuğu ” gerekçesi ile davanın reddine ve mahcuzların %40’ı oranında tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
    Haczin yapıldığı yerin, ödeme emrinin tebliğ edildiği yerle ve takip adresi ile ilgisi yoktur. Öte yandan borçlunun davacı şirketin ortağı olmadığı ve şirket adresleri ile borçlunun ticari faaliyetini sürdürdüğü adresler arasında bağ bulunmadığı da getirtilen ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmaktadır.
    Oğluna ait şirketin faaliyet adresinde bulunduğu sırada haczin yapılması ve kendisine ait bir iki reçetenin ele geçmesi ise borçlunun üçüncü kişi ile birlikte çalıştığını ve alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı hareket ettiğini kanıtlamaz.
    Mahkemece davanın reddi yerine delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    S O N U Ç :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı (üçüncü kişi) ... Tarım Aletleri Ltd.Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 04.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.