Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4185
Karar No: 2018/5392
Karar Tarihi: 10.09.2018

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/4185 Esas 2018/5392 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/4185 E.  ,  2018/5392 K.

    "İçtihat Metni"



    Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 ve 1.000,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26.10.2017 tarih ve 2015/540-2017/504 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30.05.2018 gün ve 94660652-105-34-6692-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07.06.2018 gün ve 2018/48869 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunun, 5237 sayılı Kanun’un 168/1. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tabi olduğu, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen “...etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar...” kısmının madde metninden çıkarılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tabi suçların da uzlaştırma kapsamına alınması karşısında, mahkemece sanığın üzerine atılı bulunan güveni kötüye kullanma suçu bakımından 5271 sayılı Kanun’un 254/1. maddesindeki “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin  253’üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Tebligat Kanunu’nun “Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti” başlıklı 35/1. maddesinde “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kazai merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır” denildiği, 6099 sayılı Kanun’la değişik ikinci ve üçüncü fıkralarında ise, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilmediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra yapılan eski adrese çıkarılan tebliğler yeni muhataba yapılmış sayılır” hükümlerine yer verildiği; somut olayda da; anılan madde hükümleri gereğince, sanığın adres değişikliğini yargı mercilerine bildirmediği ve yerleşim yeri adresinin bulunmadığı anlaşılmış ise de, sanığın mahkemesinde belirttiği son bilinen adresine yapılan tebligatın, muhatabın adresinde bulunamaması üzerine iade edilmesi nedeniyle, bu kez daha önce usulüne uygun şekilde tebliğ yapılamayan adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüz bulunduğundan hüküm henüz kesinleşmemiş olup, kesinleşmeyen kararlara karşı da kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağı, bu itibarla hükmün, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, istinaf yoluna başvurması halinde dosyanın görevli ve yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilmesi, aksi takdirde kesinleştirme işleminin yapılmasından sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün görüldüğünden, Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 26.10.2017 tarih ve 2015/540-2017/504 sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 10/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi