14. Ceza Dairesi Esas No: 2012/3950 Karar No: 2014/324 Karar Tarihi: 16.01.2014
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/3950 Esas 2014/324 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Muş Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 29.07.2010 tarihli kararda, sanığın hürriyeti tahdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve müessir fiil suçlarından mahkumiyetine hükmedilmiştir. Ancak, Yargıtay tarafından yapılan incelemede, söz konusu suçlardan müessir fiil suçuna ilişkin mahkumiyet hükmünün temyiz edilemez olduğu belirtilmiştir. Kararda, sanığın korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde meskun mahalde ateş etmek suçundan mahkumiyetine ilişkin olarak, suçun zamanaşımı bakımından lehe olan TCK’nın 264/7. maddesi ile belirlenen 5 yıllık asli zamanaşımı süresinin gerçekleştiği belirtilerek hükümlerin bozulmasına ve sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, CMUK’nın 305/1, 317; 5237 sayılı TCK’nın 7/2; ve 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddeleri yer almaktadır.
14. Ceza Dairesi 2012/3950 E. , 2014/324 K.
"İçtihat Metni"
Evli kadını zorla kaçırıp alıkoyma, korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde meskun mahalde ateş etmek ve müessir fiil suçlarından ..."ın bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda; hürriyeti tahdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve müessir fiil suçlarından mahkûmiyetine dair Muş Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.07.2010 gün ve 2010/206 Esas, 2010/207 Karar sayılı hükümlerin Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 tarih ve 27369 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 sayılı, iki bin liraya kadar (iki bin dahil) para cezalarına dair hükümlerin temyiz olunamayacağına ilişkin 1412 sayılı CMUK.nın 305. maddesinin 3842 ve 5219 sayılı Kanunlar ile değişik (1) numaralı bendinin Anayasa"ya aykırı olması nedeniyle iptaline ilişkin kararı 07.10.2010 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olmakla birlikte, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki kanuni düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, bu itibarla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan CMUK.nın 305/1. maddesi gereğince cezanın miktarına göre kesin olan sanık hakkında müessir fiil suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz kabiliyeti bulunmadığından, CMUK.nın 317. maddesi uyarınca sanık müdafiin bu suça yönelik temyiz isteminin REDDİYLE, incelemenin sanık hakkında diğer hükümlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verilmekle gereği düşünüldü: Sanık hakkında hürriyeti tahdit suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Sanıklara isnat olunan suçunun zamanaşımı bakımından lehe olan 765 sayılı TCK.nın 264/7. maddesinde düzenlenen korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde meskun mahalde ateş etmek suçunu oluşturduğu, bu suçun kanun maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK.nın 102/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık asli zamanaşımına tâbi bulunduğu ve sanığın mahkûmiyetine dair ilk karar tarihi olan 16.12.2004 gününden, incelemeye konusu 29.07.2010 tarihli karara kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükümlerin CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.