
Esas No: 2015/21085
Karar No: 2017/7407
Karar Tarihi: 30.10.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/21085 Esas 2017/7407 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı Kurum vekilinin temyiz etmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26/2 maddesidir. 506 sayılı Yasanın 26/2 maddesinde "iş kazası veya meslek hastalığı, 3 üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa,Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3 üncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir." hükmü düzenlenmiştir.
İnceleme konusu davada; 28.06.2007 tarihinde .... ve ... aileleri arasında çıkan kavga neticesinde sigortalı...."nın .... tarafından yaralandığı, .... Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/226 Esas, 2011/20 Karar sayılı kararı il...."ın aynı olayda....a"yı yaralamak suçundan adli para cezası ile cezalandırıldığı, karar içeriğinde...."nın kendisine...."ın vurduğu yönünde beyanının bulunduğu ve ...."ın.... ile ....."yı öldürmekten .... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/38 Esas, 2009/114 Karar sayılı kararıyla cezalandırıldığı, davacı Kurum tarafından ....."ın vasisi .... aleyhine dava açıldığı ancak ceza mahkemesi kararının ve ...."ın vasi olarak atandığına dair kararın dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 407 madde ‘‘Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her ergin kısıtlanır. Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.’’ 448 madde de ise "vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasi,vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil eder" düzenlemesini içermektedir.
Mahkemece ilgili ceza mahkemesi kararı celp edilmeli,...."ın vesayet altına alınıp alınmadığı, vesayet altına alınmış ise vasi olarak kimin atandığı tespit edilmeli, Türk Medeni Kanunu’nun 448. maddesinde vesayet altındaki kişinin taraf bulunduğu davalarda onun vasi tarafından temsil edileceğini öngörüldüğünden dava olaya sebebiyet veren Hakim Yıldız"a yöneltilerek vasi temsilci olarak gösterilmeli ve yargılamaya bu şekilde devam edilmelidir.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.