18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9364 Karar No: 2014/14901 Karar Tarihi: 27.10.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/9364 Esas 2014/14901 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen bir davada, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Davanın kabulüne karar verilmiş, ancak karar temyiz edilmiştir. Yargıtay, kamulaştırma bedelinin tespitinde arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma (değerlendirme) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirin saptanması gerektiğini ve taşınmazın değerini etkileyebilecek tüm nitelik ve unsurların ve her unsurun ayrı ayrı değerinin belirtilerek gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın kapama bahçe niteliği verebilecek yaş ve sayıda ağaç bulunması halinde bunların kaplayacağı alana göre kapama bahçe olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun, 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesi ve birinci fıkrasının (f) bendidir.
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava konusu taşınmazın karışık meyve bahçesi olarak kabulü ve kamulaştırma bedelinin bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor hesaplama yöntemi ile belirlenmesi hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesi kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenlemiş olup bu madde hükmüne göre arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma (değerlendirme) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirin saptanması, taşınmazın değerini etkileyebilecek tüm nitelik ve unsurların ve her unsurun ayrı ayrı değerinin bilirkişi raporunda belirtilmek suretiyle gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak kamulaştırma bedelinin tespiti gerekir. Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre de anılan yasa maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca dava konusu taşınmazın yer aldığı il genelinde geçerli olan ve bilirkişilerce değerlendirmeye alınacak ürünün dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama toptan satış fiyatlarının esas alınması suretiyle değerlendirme yılı itibariyle getireceği net gelirin saptanıp buna kapitalizasyon faizi oranının uygulanarak bedelinin belirlenmesi, bu değeri etkileyebilecek objektif unsurlar varsa bunlar da ayrıca belirtilmek ve dikkate alınmak suretiyle gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değeri tespit edilmelidir. Somut olayda dava konusu taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi olduğu belirtilmişse de taşınmaza kapama bahçe niteliği verebilecek yaş ve sayıda ağaç bulunması halinde bunların kaplayacağı alana göre kapama bahçe olarak değerlendirilmesi gerekir. Kamulaştırma evrakı ile keşif sonucu alınan bilirkişi kurulu raporunun incelenmesinde, dava konusu taşınmazın üzerinde 10 yaşlarında 11 adet ceviz ağacının dışında ağırlıklı olarak 10 yaşlarında 50 adet kiraz ağacı bulunduğu anlaşıldığından kamulaştırılan alan ve üzerindeki kiraz ağacı sayısı gözetildiğinde 11.108,01 m² yüzölçümündeki dava konusu taşınmazın 3.453,25 m² si kamulaştırılmış olup, kapama kiraz bahçesi olarak değerlendirilip kirazın değerlendirme yılı (2011) itibariyle dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama satış fiyatını gösteren resmi veriler gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek bu verilere göre, sulu arazilerde, getireceği net gelirinin %5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması, taşınmazın bulunan bu değerini etkileyecek nitelikte objektif unsurlar söz konusu ise bilirkişi kurulunca bu unsurların neler olduğu ve değeri ne oranda etkilediği de açıkça belirtilerek denetime elverişli gerekçeli bir değerlendirme raporunun düzenlenmesi sonucu taşınmaz malın bedelinin tespiti gerekirken, bunun dışına çıkılarak farklı bir yöntem ile değer belirleyen bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.