Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4180
Karar No: 2018/5385
Karar Tarihi: 10.09.2018

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/4180 Esas 2018/5385 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/4180 E.  ,  2018/5385 K.

    "İçtihat Metni"



    Açığa imzanın kötüye kullanılması, bedelsiz senedi kullanma ve dolandırıcılık suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Alanya Cumhuriyet Başsavcılığının 07.02.2017 tarih ve 2016/4955-2017/899 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Alanya 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09.08.2017 tarih ve 2017/865 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07.06.2018 gün ve 94660652-105-07-6497-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.06.2018 gün ve 2018/53282 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Somut olayda, müşteki vekilinin şüphelinin müvekkili ile ortak olduğu taşınmaz üzerindeki hissesini üçüncü kişiye satması ve buna istinaden açılan ön alım davası sonucunda 6.000,00 Türk Lirası tutarındaki şufa bedelinin yatırılması gerektiğinden, şüphelinin ata malına yabancının girmesinin kendi hatasının olduğundan ve yardım etmek istediğinden bahisle aile bireylerinin bir çoğunun olduğu bir toplantıda ‘’Size gereken parayı ben tedarik edeceğim, ama bu bedel çok yüksek, o yüzden bir teminat senedi almam gerekiyor, siz sadece imza atın ve rakamı yazın, diğer boş kalan yerleri sonra ben doldururum, bu davayı benim yüzümden açmak zorunda kaldınız, size yardım etmek zorundayım’’ diyerek sadece bedel ve imza kısmı dolu olan senedi müştekiden aldığını, bunun akabinde ‘’ Siz başınızın çaresine bakın, yardımcı falan olamam, sizin bana borcunuz var, bu parayı ödeyin, ya parayı ödeyin ya da sizi bitiririm, dediğimi yapmazsanız istediğim parayı vermezseniz sizi mahfederim, bu hayattan kazınır gidersiniz beş kuruş paranız kalmaz’’ dediğini iddia etmesi üzerine, Alanya Cumhuriyet Başsavcılığınca herhangi bir araştırma yapılmaksızın, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24/03/1989 tarihli ve1/2 sayılı ilâmı uyarınca şüpheliye yüklenen eylemin Hukuk Muhakemesi Kanunlarının cevaz verdiği ayrık durumlar dışında tanıkla ispat olunabileceği gibi söz konusu eylemin ancak yazılı belge ile ispatının mümkün olduğu, bu haliyle şüphelinin üzerine atılı dolandırıcılık, açığa imzanın kötüye kullanılması ve bedelsiz senedi kullanma suçlarından kamu davası açmaya yeterli delil elde edilmediği gibi eylemin hukukî ihtilaf niteliğinde olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
    Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16.07.2008 tarih ve 2016/8365-8711 karar sayılı ilâmında ‘’...Açığa imzanın kötüye kullanılması iddiasının Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.03.1989 gün ve 1/2 sayılı kararında ve Dairemizin istikrarlı kararlarında öngörüldüğü üzere, yazılı delille ispatı zorunlu olup, bu hususta sunulmuş bir delil mevcut bulunmadığı gibi yazılı delil başlangıcı kabul edilebilecek bir delil de sunulmadığı anlaşılmakla, Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18.06.2014 gün ve 2014/805 soruşturma, 2014/366 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci İzmir 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24.11.2014 gün ve 2014/567 değişik iş sayılı kararında bir isabetsizlik bulunmadığı cihetle, kanun yararına bozma isteminin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE’’ şeklinde belirttiği üzere açığa imzanın kötüye kullanma suçunun ispatının ancak yazılı delil ile mümkün olacağı hüküm altına alınmış olsa da müşteki vekili tarafından dava konusu senedin hile ile alındığı iddiası karşısında şüphelinin ifadesinin alınması, hukukî uyuşmazlığa konu Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/763-2016/272 sayılı dosyasının getirtilip incelenmesi, belirtilen tanıklar dinlenmesi ve sonucuna göre açığa imzanın kötüye kullanılması suçu dışındaki atılı suçlar açısından hukukî durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Şüpheli ile şikayetçinin iddialara ilişkin beyanları alınıp, gösterecekleri deliller toplanılmadan ve tanıkları dinlenilmeden, yine taraflar arasındaki icra dosyaları ve diğer hukuk dosyaları ile ön alım davasına ilişkin dosya getirtilip, denetime elverişli olacak şekilde ilgili dosyaların onaylı örnekleri alınarak incelenmeden, eksik araştırmayla karar verilmiş olması nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Alanya 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09.08.2017 tarih ve 2017/865 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 10.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi