Davacı,  20.4.1982-28.9.1990 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa sigortalısı olduğunun tespitine   karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme  bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 20.04.1982-28.09.1990 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemenin, davacının 20.04.1982-28.09.1990 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaların dışında kalan sürelerde 1479 sayılı Yasa Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ilişkin kararı Dairemizce; çifte sigortalılığın mümkün bulunmadığı, önceden başlayarak devam eden sigortalılığa değer verilerek sonuca gidilmesi gerekirken 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık süreleri dışlanmak suretiyle hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmakla birlikte ilam yanlış değerlendirilerek bozma gereği yerine getirilmeksizin, istemin reddine karar verilmiştir.
Davacının  1978-1981 tarihleri arasındaki fasılalı 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaları 31.12.1981 tarihinde sona ermiş, herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmadığı sürede, Yasa gereği 20.04.1982 tarihinde 1479 sayılı Yasa Bağ-Kur sigortalılığı başlamış ve 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi uyarınca da kayıtları itibariyle, 28.09.1990 tarihine kadar kesintisiz devam etmiştir. Bozma ilamındaki açıklamalar da dikkate alınarak, önceden başlayan ve aralıksız devam eden sigortalılığın asıl sigortalılık olması gerekmesine göre, davacının 20.04.1982-28.09.1990 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, aynı süre içine rastlayan ancak sonradan başlayan 01.09.1982-27.01.1983 tarihleri arasındaki 67 gün, 01.12.1983-31.12.1983 tarihleri arasındaki 30 gün, 01.05.1984-31.07.1984 tarihler arasındaki 55 gün ve 01.08.1987-30.04.1988 tarihleri arasındaki 270 günlük 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık sürelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya  iadesine,   30.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.