10. Hukuk Dairesi 2020/4371 E. , 2021/5542 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle, ödeme emrine konu borçların ... Giyim Endüstri ve Tic. A.Ş."den tahsil edilemediği gerekçesiyle kendisine ödeme emri tebliğ edildiğini, 26/03/2004 tarihinde şirkete ait hisselerini devrettiğini, Genel Kurul toplantısı 1 Nisan 2004 tarih ve 6020 sayılı Türkiye Ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, şirkette hiçbir zaman yönetim kurulu üyeliğinin bulunmadığını beyanla dava dilekçesinde açıkladığı nedenlerle ödeme emirlerin iptaline, esas hakkında karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, yersiz ve mesnetsiz açılan davanın reddi gerektiğini, mahkemenin görevli ve yetkili olup olmadığını, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, davaya bakmaya yetkili mahkeme Bakırköy Mahkemeleri olduğundan dosyanın yetkili Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini beyanla cevap dilekçesinde açıkladığı nedenlerle davanın reddine, reddolunan miktardaki kamu alacağının %10 zamla tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
talep edilen prim borcunun 1999/04-05-06-07-08-12, 2000/05, 2001/01-03-11, 2002/01-02 dönemlerine ilişkin olduğu anlaşılmış olup, zamanaşımı süresinin 5 yıl olup, bu süre alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşı tarihinden itibaren işleme başladığından ve ödeme emri tarihi itibariyle 5 ve 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, bu tarihler arasında zamanaşımını kesen herhangi bir sebebin gerçekleşmediği de görüldüğünden, davacı hakkındaki alacakla ilgili ödeme emrinin zamanaşımı ve yine borcun ödenmesi nedeniyle iptaline karar vermek gerektiği" gerekçesiyle, davacının davasının kabulü ile; davalı kurum tarafından tesis edilen, yargılamaya konu 89801 takip kartı ve 2013/072425 takip nolu, 608.174,43 TL miktarlı ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Bakırköy 19. İş Mahkemesi"nin 26/02/2018 tarihli, 2016/146 Esas - 2018/40 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğunda davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, borcun zamanaşımına uğramadığını, Kurum tarafından yapılan işlemlerin hukuka ve yasaya uygun olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde; davacıya, dava dışı ... Giyim Endüstri ve Ticaret A.Ş.’nin 1999/04-05-06-07-08-12. ve 2000/05, 2001/01-03-11, 2002/01-02 aylarına ait prim ve gecikme zammı borcu ile ilgili olarak 2013/72425 takip sayılı dosyasına ilişkin ödeme emrinin, 13.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 15.04.2015 günlü dilekçesi ile anılan borca yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, 18.06.2015 tarihinde ise davacı tarafından anılan ödeme emrinin iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının dava dilekçesi içeriğine göre, zamanaşımı itirazında bulunduğu kabul edilmek suretiyle, zamanaşımı nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının gerek dava dilekçesinde, gerekse davaya konu ödeme emrine ilişkin olarak, 15.04.2015 günlü itiraz dilekçesinde; “dava dışı borçlu şirketin sigorta prim ödemelerinin ihracattan kaynaklı KDV iade alacaklarından mahsup edildiğini, ancak zaman aşımı ve yasal belgelerin şirket merkezinde bırakılıp yeni ortaklara teslim edildiğinden herhangi bir belge ibraz edemediğini” belirtmesine rağmen, davacının dava dilekçesinde sarf ettiği zamanaşımı ifadesinin, dava konu ödeme emrine ilişkin olmayıp, zamanaşımı nedeniyle elde edemediği belirtilen kayıtların açıklanmasına yönelik olduğu anlaşılmakla, Mahkemece zamanaşımı definin varlığı kabul edilerek, yanılgılı şekilde yazılı şekilde karar tesisi yerinde görülmemiştir. Ne varki davaya konu ödeme emrine ilişkin borç dönemi yönünden de, davacının temsil ve ilzama yetkisinin bulunup bulunmadığı Mahkemece irdelenerek, sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.04.2021 gününde karar verildi.