Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan V.B.vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı V.B.nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminatın SGK tarafından bağlanan gelirlerin tüm peşin sermaye değeri ile karşılandığından reddine, manevi tazminatın kısmen kabulü ile davalı K.Pres Metal Taş. Yedek Parça Sanayi Ticaret Ltd Şti’den tahsiline davalılar V.B.ve K.Çelik Metal Ltd. Şirketine yönelik davanın husumetten reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine, Dairemizin 22.05.2006 tarihli kararı ile davalı V.Bıçakçı ile ortağı olduğu K.Pres Metal Taş. Yedek Parça Sanayi Ticaret Ltd Şti arasındaki hukuksal ilişkinin ortaya konulmadığı, davalı V.’ın şirket organı olarak hareket edip etmediği, işin düzenlenmesinde ve yönetiminde görevli olup olmadığının araştırılması gerekçesiyle, sair temyiz itirazları incelenmeden bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın ise kısmen kabulü ile hüküm altına alınan alacakların davalılar V.Bıçakçı ile K.Pres Metal Taş. Yedek Parça Sanayi Ticaret Ltd Şti den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminatı bozma kararından önce 11.3.2005 tarihli ıslah dilekçesiyle 20.000,00 TL olarak istediği ve nispî harç dışında başvuru harcı yatırmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkeme, ıslah dilekçesi ile davaya katılan manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar vermiştir.HUMK.’nun 83. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Ancak, davacının peşin harç yanında başvuru harcınıda yatırarak yeni bir talepte bulunması halinde ise bu talebin bir ek dava olarak nitelendirilme hali olayımız dışındadır.
Somut olayda, davacı işçi tarafından konusu maddi tazminat olan bir dava açılmış olup, bu davanın yargılaması sırasında davacı dava dilekçesini ıslah ile maddi tazminat miktarını artırdıktan sonra ayrıca manevi tazminat isteğinde de bulunmuştur. Islahta dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Bu nedenle “davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine” şeklinde karar verilmesi gerekirken manevi tazminat istemi hakkında hüküm kurularak söz konusu ıslaha değer verilmesi doğru bulunmamıştır.
Mahkemece, yukarda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı V.bıçakçı’nın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı V.Bıçakçı"nın manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.3.2009 gününde oybirliği karar verildi.